YOZGAT, Türkiye'nin önemli tarım bölgesi. Tarım sektörünün yükünü kırsal bölgelerde kadınlar sırtlanırken, tarım alanlarında çalışanların önemli bölümünü, hatta neredeyse tamamına yakınında Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden gelen aileler oluşturmaktadır. Geçtiğimiz günlerde toplanan İl İstihdam Kurulu toplantısında bu konu gündeme getirildi. Yozgat'ta mevcut işsiz veya iş talebinde bulunan kişi sayısının 10 bin civarında olduğu, tarım alanlarında çalışmak üzere Yozgat'a gelenlerin sayısının 10 binin çok üzerinde bulunduğu ifade edildi.
Yozgatlı iş beğenmiyor mu?
Sonrasında yapılan yorumlarda, Yozgatlının tenbel olduğu veya iş beğenmediğinden dem vuruluyor. Aslında Yozgatlı iş beğenmediğinden değil, 'Buyur yap!' denilen işler konusunda yeterli birikime, deneyime sahip değil. İşe başlayıp, deyim yerinde ise 'altını çaldırmama' adına, sunulan işe sırtını dönüyor.
Türkiye'nin önemli tarım bölgelerinden birisi olan Yozgat'ta tarıma dayalı eğitim veribilen okuldan vazgeçtim, mevcut meslek okullarından kaçında bölümler bulunmaktadır? Genç dimağlara, tarımın önemsizliğine yönelik algıyı nakşedip, sonra da tarım sektöründe çalışmalarını beklemek, iyi niyetle anlatılamaz.
Tarım Okulları vardı!
Türkiye'de tarımın bilimsel yapılabilmesine öncülük yapabilmesi adına kurulmuş olan okullar vardı bir zamanlar. Bunlardan bir tanesi de, bugün İlci tarafından işletilen Çiçekdağ Devlet Üretme Çiftliği bünyesinde bulunuyordu. Bu okuldan mezun olan tarım elamanlarını şehirde tutmanız mümkün değildi. Her biri okuldan mezun olup, tarım sektöründeki kurumlarda işe girebilmek için beklerken, köylerinde tarımsal faaliyetlere ciddi katkılar da bulunduğu bir gerçektir. Köylerde, hububat ekimi dışında farklı ekimlerin, üretimlerin yapılmasında bu tarımsal eğitim veren okullar ile kapatılan Köy Enstitülerinin payı büyüktür. Bu kurumlar ortadan kalkınca, tarımsal üretim de 'monoton' bir hal almış, 'kısır döngü' ile tarım yapılır hale gelmiştir.
Tarıma dayalı eğitim
Yozgat'ta tarıma dayalı bir mesleki eğitim kurumuna ihtiyaç vardır. Bu okul, uygulamalı eğitim yapmak suretiyle, gençleri tarımsal üretime yönlendirmeli, okuldan mezun olduktan sonra da, kendi köyünde köylülere, en azından kendi ailesine tarımın bilimsel yöntemlerle nasıl yapabileceğini göstermesi, öğretmesi bile başlangıç için büyük önem taşımaktadır. Bugün her ne kadar köylülere rehberlik etmeleri için görevlendirilen 'Tarım Danışmanları' bulunmuş olsa da, bunlar talebi karşılamaktan çok uzaklar. Daha genç yaşta, ortaokul sonrasında saman balyasını yapıp, taşıyabilen gençler yetiştirmek gerekir. Yoksa sektör, bu döngüyle yok olur, gider.
