YOZGAT Belediyesi, tarihi kimliğimizi yansıtan konakların restore çalışmalarını, farklı kaynaklardan sağlanan mali destekle tamamlıyor. Bunun yanında tarihi yapıların bulunduğu kesimdeki binalara da kaplama yaptırmak suretiyle tarihi dokuya uygun hale getiriyor. Mahallelerde 'Mahalle Konağı' adı altında tarihi dokuya uygun 'Yozgat Evleri' modelini yansıtan yapılar ortayı çıkartılıyor.
Yozgat'ın elindeki en önemli tarihi yapılardan birisi olan Tol Çarşı'nın sadece tarihi Çapanoğlu Cami yakınındaki hamam ve devamındaki binalar günümüze kadar ayakta kalabildi. Vakıflar tarafından bu bölümlerin restoresi yapıldı. Yozgat Belediyesi'nin de önerileri doğrultusunda çarşı bölgesine farklı bir hava kazandırıldı. Meydan Yeri yine tarihi dokuya uygun hale getirilip, tarihi Çapanoğlu sülyeti net olarak ortaya çıkartıldı. 
Yozgat Belediyesi, Tol  Çarşı'nın Meydan yeri girişindeki ana sokakta, daha sonra 'iş merkezi' adı altında, tarihi yapılar yıktırılarak yaptırılan beton yapılara da giydirme yapmak üzere proje hazırladı. Projenin hayata geçirilmesi noktasında ise ilk adımlar atılmaya başlanıldı.
Yozgat'ta yapılan bu çalışmalarda, bir eksiklik veya aksaklık var. Onca zahmete, onca kavgaya, gürültüye neden olan çalışmalar sonunda ortaya çıkartılan güzellikleri aydınlatma konusunda pek başarılı olduğumuzu düşünmüyorum. Vizörün gerisinden bakıp, deklanşöre batığımda ortaya çıkan görüntü, çalışmaları sıradanlaştırıyor. Tarihi dokular görsellik içeriyor. Bu görselliğin yaygın hale getirilebilmesi için buraları gezen insanların gece/gündüz çektikleri fotoğrafların paylaşılması gerekir. Bu Yozgat'ın tanıtımının yanında, gezilip, görülebilecek yerler arasına girmesine, başka bir değişle alternatif turizm sektörü arayanlara yol gösterecektir. Örneğin tarihi Saat Kulesi'nin aydınlatmasına ilave olarak konulan beyaz projöktör ışıkları. Aynı şekilde tarihi Çapanoğlu Büyük Cami'deki aydınlatma yoğunluğu, tarihi konaklarda da görülüyor. Bu alanlarda çekilen gece fotoğraflarında patlamalar, o güzelliği bozuyor. Yozgat'ta bu tip çalışmalar yapılırken, çevre ve aydınlatma konusu da ciddiye alınması gerekir. Yapılacak olan çalışmanın görsel değeri yoksa anlam ifade etmez. Görsellik yoksa, yaptığınız güzel çalışma sıradanlaşır, anlaşılmaz...
Aynı konu Türkiye'nin ilk milli parkı Yozgat çamılğı eteklerindeki Cevdet Dündar göleti için de geçerli. Gölet kenarına yapılan ahşap bina ile tam karşı istikametindeki iskele anlamsızlık içeriyor. Halbuki İskelenin bulunduğu yere ahşam bina, ahşap binanın bulunduğu yere iskele yapılmış olsaydı, daha güzel bir görüntü ortaya çıkacaktı. Ama olmadı...
Düşünün... Akşam gün batıyor... Göle yansımalar... Orman içerisinde yer alan ahşap şato tipli bina.. Binayı çevreleyen ormanlık yeşil alan... Ortaya çıkan tablo... Hergün karşılaşıyorsunuz, Abant'taki bir kare fotoğraf. Hayran kalıyorsunuz. Yozgat'ta hepsi eksiği ile var...