YOZGAT, tanıtım konusuna bir türlü çözüm getiremedi. Uzun bir süre Yozgat'ın tanıtımı için ulusal basın devreye sokulmak istendi. Etrafı tel örgülerle çevrili, kapısı kilitli Roma Hamamı kalıntıları arasında havuza girilip, kış gününde yüzülüp, haber bile yaptırıldı. Ama yine olmadı. 
Ulusal basına sarılıp, yerel basın kapının önüne bırakıldı. Ama bilemediler ki; Ulusal yayın yapan ajanslar, gazeteler, siteler haberi bir kez görürler, sonrasında unuturlar. Yerel basın, göstermelik yapılan işleri ya hiç görmez ya da göstermelik olduğunu bir şekilde ifade eder, eleştirir, yol gösterir.
Doğu Anadolu illerini batı illerine, Karadeniz'i Akdeniz'e bağlayan karayollarının kesiştiği noktadayız. Bir çoğumuz da bu yollardan gidip, geliyoruz; Çorum'a Sivas'a, Kayseri'ye, Ankara'ya. Bu çevre illerimizden Yozgat istikametine yöneldiğinizde tesadüfen bir yerlere sıkıştırılmış 'Yozgat' yazılı yön tabelasını görebilirsiniz. Gündeme getirdiğimde, ''Karayolları Bölge Müdürlüğüne sorduk, yönetmenlik böyleymiş'' denildi. Ne hikmetse bu yönetmenlik sadece Yozgat'ı kapsıyor. Zira, Sarıhacılı'dan giriş yaptığınızda Sivas yön levhası ile birlikte Kayseri, Çorum, Samsun yön levhalarını da görebilirsiniz.
Mantık bu olunca, Yozgat yıllardır kendisini anlatmakta, tanıtmakta zorlanıyor. Doğrunun değil, yanlışın peşinde koşuluyor. Yozgat'ın her bölgesinden giriş yollarına ''Çamlığı görmeden, tandır kebabını, testi kebabını yemeden gitmeyin'' veya ''Dünyada sadece iki tane bir tanesi Yozgat'ta'' şeklinde, diğer özelliklerini de kapsayan tabelalar yaptırılıp, dikilmiş olsa, yoldan geçen insanlarda biraz merak uyandırılsa olmaz mı? Burası Yozgat, olmaz, kardeş, olmaz.