Yukarıdaki tabir ‘’ Çanlar kimin için çalıyor? ’’ diye yazılır ama biz bunu siren şeklinde yazdık. Bu siren sesini ekonomideki sinyal diye algılarsanız yanılmış olmazsınız… Lale devri bitti. Lale devri de aslında şimdikinden daha güzeldi! Hiç değilse; edebiyatta, şiirde bir ilerleme vardı der, çoğu edebiyatçı… 
Dolar başını almış gidiyor, enflasyon desen tutulamıyor, asayişin ne halde olduğunu görmek için, gazetelerin üçüncü sayfalarına göz gezdirmek yeterlidir.  Ben politikadan, siyasetten anlamam.  Ancak iyi bir dinleyici, araştırmacı ve çok okumaya yönelmiş halimi de yabana atamam… İki yıl öncesinde ki, ekonomik durumun gidişatını yazdığımız yazıları, bir daha okumanızı önerirsem ukalalık yaptığım sanılmasın…
Anadolu da çok yaygın bir söz vardır; ‘’ Boş torbayla, at tutulmaz. ‘’ Biz de boş lafla karın doyurulmaz diyelim de tam olsun söylem…
Çare nedir? 
- Üretimi artırmak,
- İthalatı azaltmak (Brezilya’dan Muz, Şili’den Erik, İran’dan Karpuz v.s. ),
- Montaj Sanayi in’den yerli üretime geçiş,
- Tuğla ekonomisini! belirli ve aşırıya kaçmayacak düzeye indirmek,
- İhale yasalarını şeffaflaştırmak, ‘’ ihalelerin yandaş firmalara veriliyor.’’ söylemini ortadan kaldırmak,
- Ve…  HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE saygı duymak…
Vatandaşın hukuk, adalet kavramlarına inancını sağlamlaştırmak… Biline ki,  vatandaş, polisten ve adliyeden; Azrailin can almaya gelmesinden daha çok korkmaktadır. Adalet haklıyla, haksızı ayırmak için vardır. Suçluyla, suçsuzu karıştırmamak için mevcuttur.
Zor mu?!  Çok mu zor,  yukarıda yazdığımız reformları yapmak…? Saygı, tek taraflı olmaz. Devlette vatandaşa saygıda kusur etmemek üzerine kurulmuştur.  Ah! Ne olurdu, Devlet vatandaşını, vatandaşta Devletini tam manasıyla sevmiş olsalardı…
Güvensizlik, sevgiyi, saygıyı yok edermiş…