Yozgat'ta kalan Yozgat insanının ekonomik yönden güçlenebilmesi için bu şehre sıcak paranın girişi olması gerekir. Sıcak para da turizm sektöründe var. Yozgat'ta ise turizm hareketi sıfır denilecek noktada.
Kültür ve Turiz Bakanlığı turizm sektöründe çeşitliliği artırmaya yönelik yürüttüğü çalışmalardan Yozgat olarak hiç pay alamadık. Pay alabilmek için bir niyet de yok gibi. Turizm sektörüne açılabilecek alanlar genel olarak iç talebe yönelik yatırıma dönüştürülüyor.
Sorgun ilçesinde bulunan turizme yönelik tesislerin temeli atıldığında herkes ümitlenmişti. Sağlık turizminin gelişmesi noktasında öncülük yapması beklenen projenin belirli bölümü hayata geçirildi. Sonrasında tesisler yerel talepleri karşılar hale geldi, getirildi. Hayal kırıklığı oldu.
Yozgat'ta, daha öncesine gittiğimizde Türkiye'nin ilk milli parkı Yozgat Çamlığı zirvesine yapılan Galata Çamlık Oteli'nin temeli atıldığında da turizme yönelik beklentilerimiz yüksekti. Sonrasında beklentilerimiz hayalden öteye gitmedi, yapımına başlanılan otel projesi birden fazla değişikliğe uğrayıp, sonrasında da yap işlet modeli ile tamamlanıp, hizmete açılabildi.
 Turizm sektöründen beklenilen, istenilen düzeyde payın alınamamasının temelinde yatan gerçeklerden birisi de yapılan yatırımın ''Güdük'' bırakılmış olmasıdır. Sorgun termal tesisleri ve Çamlık'taki otel projesi örneklerinde de görüldüğü gibi, yapılan yatırım tamamlanmadan devreye sokulması gereken unsurlar, destekleyici diğer hizmet birimlerinin ''Hele yaparız!'' anlayışı ile ötelenip, sonrasında da unutulup, gitmesi yapılan çalışmalardan beklenilen sonucun elde edilmesini engellediği gibi, sonrasında yapılması düşünülen yatırım ve hizmetlerin de önüne set vurmaktadır.
Sadece yatırım alanında değil, yapılan organizelerde de aynı durum yaşandı. Sürmeli Festivali etkinlikleri kapsamında düzenlenen ''Abbas Sayar Hikaye Ödülü'' ve ''Nida Tüfekçi Altın Testi Beste Yarışması'' gibi tanıtıma, dolayısı ile turizm hareketliliğine neden olabelicek etkinliklerden çeşitli nedenlerden dolayı vazgeçildi. Halbuki her iki etkinlik de ciddi anlamda ses getirip, dönüşü olmuştu.
Yozgat'ın turizm potansiyelinin masaya yatırılıp, bu potansiyelin ekonomiye kazandırılması noktasında kısa, orta  ve uzun vadede yapılması gereken çalışmaların planlamasının yapılması gerekir.  Yapılacak olan bu planlamada kısa, orta ve uzun vadede yapılması öngörülen yatırımların, hizmetlerin hayata geçirilebilmesi için ''Elimizde hindi kalmadı, tavukla idare edilim, o da olmadı yumurtası bile yeter'' noktasına geldiğimizde vermiş olduğum örneklerin daha beteri bir durumu yaşarız.
Birden fazla konuyu içerisine alan çalıştaylar gerçekleştiriliyor. Hazırlanan sonuç raporları ciltlenip, tozlu raflara havale ediliyor. Böylesine çeşitli konuları kapsayan çalıştaylar yerine tek kalemlik çalıştayların yapılmasını daha doğru buluyurum.