Çocuk yaşta asker oldu vatana,
Musabeyli Boğazından Mustafa,
Katıldılar al bayrağı tutana,
Bozok Yaylasından Şefik Mustafa.
 
Çapanoğlu Edip Bey’in oğludur
Şefik Bey de asil Türkmen soyludur,
Canından daha çok sevdi vatanı,
Güzel Yaradan’dan güzel huyludur.
 
Okur yazarlığın kıtlık zamanı,
Hem de Birinci Dünya Savaş anı,
İstanbul Hukuk’tan diploma aldı,
İlk görev; kurtarmak oldu vatanı.
 
Eşkıyalar Yozgat’a da kol salmş,
Çerkez Ethem burada da baş almış,
Acı  haber duyar Şefik, Yozgat’ta,
Eşkıyalaeca da kardeş asılmış.
 
Hem üzülür hem kızar, lâkin sabreder,
‘Kovalım Yunan’ı...’ der, hitabeder,
Lânet okur, milleti bölenlere,
Ülkeyi böyleleri hep harabeder.
 
Hain Yunan, Eskişehir’e gelmiş,
Yüzlerce subayı, Bursa’da selmiş,
Kadın kızı taciz eder subaylar,
Bunu Şefik, ölümden beter bilmiş.
 
Hemen ve acilen karar verilir,
Şefik Subay bir ok gibi gerilir,
Bütün bombaları atar binaya,
Yetmiş kadar düşman subay serilir.
 
Bir nöbetçi Yunan asker kurşunu,
Son kez söyler Mangasına arşını,
‘Hep ileri! Düşman bitene kadar!..’
Melekler de söyler şehit marşını.
 
Burası da onun yurdu, vatanı,
Rahatsız etmeyin şehit yatanı,
“Bizim de evlâdımız” der Aksu’lu,
Vermediler nâşı, Şefik Komutanı.
 
Ana gibi toprağına sarılır,
Dolu madalyalar, övgüler alır,
Kemal Paşa  da saygıyla andı,
 Eşrefî’de sevgisi örnek kalır.
 
EKREM GÜRER/YOZGAT
 
         AHVÂL
 
Öyle bir çıkmaza saplandı zaman
Düşündüm şeytanın artık işi ne?
Kucaklaştı, birlik oldu sap, saman
Akıl ermez ahir zaman işine

Yönünü yitirmiş avene başlar
Fırsatı bulunca talana başlar
Hiç ibret almaz mı yüreği taşlar
Danışmaz mı hayaline, düşüne?

Bakılsa gönülden, bakılsa özden
Sırlar ifşa olur gizlenmez gözden
Yürüyüp de geçti Musa denizden
İzan ehli bir lahzacık düşüne

Lakin kâfirlerin sesi gür olur
İblis zincir kırar, tasma hür olur
Atın izi, itin izi bir olur
Karga konar kartalların leşine

Münafık ki riyasından çark etmez
Batıldan vazgeçmez, hakkı terk etmez!
Ha yaşamış ha gebermiş fark etmez
İmansızın varlığı ne, leşi ne

Korkudan bedende saklanan canın
Parayla, makamla alınan şanın
İlkesiz insanın, ruhsuz insanın
Anlaşılmaz önü nedir peşi ne

Aslı olan ayağında getirir
Asılsızlar bet bereket bitirir
Eğri yollar eğri yöne götürür
Kurt olan düşer mi köpek peşine

Öyle bir çıkmaza saplandı zaman
Düşündüm şeytanın artık işi ne?
Kucaklaştı, birlik oldu sap, saman
Akıl ermez ahir zaman işine

KENAN ÇARBOĞA/ SİVAS