Yozgat İl Genel Meclisi'nin dünkü oturumu oldukça hareketli ve çekişmeli geçti. Özellikle AK Parti ile MHP'li üyeler arasındaki söz düellosundan çok, gündeme taşınan konuların enine, boyuna tartışılıp, sonra bir karara varılmasının Yozgat'ın menafaatine bir durum olduğunu söyleyebilirim.
Daha önceki toplantılarda da  elbette benzer tartışmalar yaşanıyordu. Konular gündeme geldiğinde irdeleniyordu. Ancak, yerel seçimler yaklaştıkça, gündeme taşınan sorunlarla ilgili tartışmalar daha hararetli yapılıyor. Meclis üyeleri biraz da hazırlıklı olarak geldikleri için konuların kısa sürede tamamlayıp, diğer maddelerin görüşülmesine geçilemiyor, sonraki toplantıya bırakılmak durumunda kalınıyor.
Dünkü meclis toplantısında, daha önce de gündeme taşınan iki konu vardı. Her iki konunun görüşülmesi sırasında zaman içerisinde gerginlikler oldu. Olmasının da doğal olduğununa bir kez daha vurgu yapmakta yarar görüyorum.
Boğazlıyan ilçesindeki spor tesisleri daha öncede gündeme geldi. Ama sonuç alınamadı. Sadece konuşuldu, ''Yapılsın, edilsin'' denildi. Ama bugüne kadar hiç bir şeyin yapılmadığı son komisyon raporunda bir kez daha anlaşıldı. Belediye, tahsisli tesisleri kabul etmiyor, ''Alın benden'' diyor. Bakanlık, bir meclis üyesinin belirttiğine göre ''Orası bizim değil'' yanıtını veriyor. Bu durumda olan da Yozgat'a oluyor.
Yozgat İl Genel Meclisi tarafından oluşturulan komisyon yerinde incelemelerde bulunmuş. Hadi Spor Salonu eski yapı, peki yeni yapılan tesislere ne demeli. Daha kesin kabulü yapılmadan kaderiyle başbaşa bırakılmış bir bölümü kırılmış, dökülmüş.
İçler acısı durumun biran önce düzeltilmesi konusunda hem iktidar hem de muhalefete mensup meclis üyeleri aynı tonda seslerini yükseltip, ''Anlaşılan o ki biz bürokrasiyi aşamadığımız için tesislerimiz sahipsiz kalıyor'' demek durumunda kaldılar.
Düşünün, Yozgat'ta bulunan iki kurum arasındaki yazışmanın üzerinden onca zaman geçiyor, bir türlü spor tesislerindeki eksiklikler, daha doğrusu belediyeye teslim edilirken zimmetlenen malzemelerden nelerin eksik olduğunu belirlenip, bildirilemiyor. Bu yüzden de devletin, yaptığı hizmet kullanılamıyor, çürümeye bırakılıyor.
Sıkça tekrar ediyorum, bir kez daha tekrar edeyim. Yozgat gerçekten sahipsiz bir il. Sahibi olmadığı için yapılan yatırımlar, hizmetler, etkinlikler her daim formaliteden öteye gitmiyor. Gitmediği için de bu il her geçen yıl biraz daha geriye gidiyor, nüfusu eksikliyor. Burada doğan insanlar, burada yaşamak yerine karınlarını doyurabilmek için diğer büyük şehirlere göç ediyor.
Buna kim nasıl dur diyebilir, bilemiyorum. Bildiğim, Yozgat'ın  sahipsiz olduğudur. Bildiğim, Yozgat'a göreve getirilenlerin görev sorumluluğunu yerine getirmeyip, vakit doldurduğudur. Bundan ise Yozgat'ta yaşayan ve yaşamak isteyen herkesin bir şekilde zarar gördüğüdür. Daha fazla zarar görmeden, haykır...