Bakıyorsunuz üç-beş köy derneği metropol kentlerin değişik mekanlarında arabaşı günü, Yozgatlılar gecesi gibi adlarla etkinlik düzenlemektedirler. Ama ne yazık ki çok düşük katılımlı ve sönük geçtiğinden fiyaskoyla sonuçlanmaktadır.
    Aslında benim bir önerim var. Her yıl Haziran aylarında düzenlenen Sürmeli Festivalimize, gerekirse yeni belirleyeceğimiz bir tarihle sadece hemşehrilerimizi değil, özellikle Ankara’da yaşayan değişik il ve ilçelerden misafirleri de davet edelim.
    Ve hatta gezmek, görmek, eğlenmek hevesinde olan vatandaşlarımızın bu meraklarını cezb edici faaliyetlerle üzerimize çekelim. Yurt içi ve yurt dışında faaliyet gösteren işadamlarımızdan, belediyelerden, sivil toplum örgütlerinden ve ilgilenen kuruluşlardan sponsorlar sağlayarak, bedava veya düşük bir ücretle tahsis edilecek vasıtalarla herkesi Yozgata getirelim.
    Yaz aylarında tatil olan yatılı okulların öğrenci pansiyonlarında, katkı sağlayacak otellerde, motellerde ve uygun tesislerde ücretsiz ağırlayalım.
    Valilik ve Belediye önderliğinde sivil toplum örgütleriyle görev paylaşımı yapılarak  başka illerden de davet edilecek her kesimden onur konuklarıyla Yozgat’ta devasa bir kitle toplayalım…
    İmkanı varsa organizasyonumuzu renkli simalarla süsleyip, eğlence programlarıyla canlandıralım. Her kesimden insanı etkileyelim.
    Yerli yabancı herkesin yıllar geçtikçe daha da kalabalıklaşarak geldiklerini göreceğiz.
    Hani bazı seyyar satıcılar etrafına biraz kalabalık oluşturur, yoğun kalabalığı görenler merakla doluşurlar ya….
    Festival günlerinde köylerimizden, ilçelerimizden ve merkezden iştirak edecek üreticilerimizin küçük çapta veya organize ticaret yapmalarını sağlayalım.
    Yöre yemeklerini tattıralım. İnsanlarımızı tanıtalım.    Hem ülkemiz, hem ilimiz, hem insanlarımız kazansın.
    Tarihe ışık tutan ilk yerleşim merkezi Alişar’a, sırlar diyarı Kerkenes’teki demir çağının gizemli Pteria şehrine, Tavium’a, Yazılıkaya’ya, şifalı kaplıcalarımıza, mesire yerlerimize, av mekanlarımıza turlar düzenleyelim.
    O zaman turizm nasıl canlanıyor göreceksiniz.    Profesyonel turizmciler, dünya genelinde gezi ve tatil amaçlı dolaşan insanların yıl geneli harcadıkları paranın hesabını yaparak, bu miktardan hangi projelerle pay kapabiliriz planlarıyla uğraşmaktalar.
    Ticaretten, turizimden ve organizasyon kültüründen en az anlayan bir kişi olarak benim aklıma bunlar gelebiliyorsa, zeki organizatörlerimiz daha ne harikalar üretir bir düşünün.
    Onlar 150 km. güneyimizdeki Kapadokya’ya gelen milyona yakın turistlerin bir bölümünü de ilimize rahatlıkla çekerler…
    Hani derler ya.. “Suyun başında duran içemez”… diye. Ankara’nın, Kapadokya’nın, Erciyes’in, Alacahöyüğün, hemen yanında olmanın avantajlarını iyi kullanalım.