Bölgeyi yangın yerine çeviren PKK terör örgütü Doğu ve Güneydoğu'da topyekun savaş stratejisi uyguluyor. Gerçekleştirdiği vandalist eylemlerle büyük bir kaos ortamı hedefleyen PKK, hayatı durdurma noktasına getiriyor. Terör örgütü bugüne kadar hendek - barikat taktiği bunun en somut örneklerini sergiledi.
7 Haziran seçimlerinden sonra PKK, terör saldırılarını yavaş yavaş şehirlere, halkın yaşam alanlarına çekti. İşte tam da bu sırada hendek siyaseti denilen yeni yöntem kentlerde, ilçelerde, mahallelerde uygulanmaya başlandı. Taktiğini değiştiren terör örgütünün saldırıları Kobani usulü şehir çatışmalarına döndü.
PKK bu durumu bütün bölgeye yaymaya çalışırken, halktan büyük bir destek alacağı beklentisi ise boşa çıktı. Şehit edilen güvenlik güçleri, katledilen masum insanlar, yakılıp yıkılan camiler, okullar ve daha birçok acı olay halkı canından bezdirdi. PKK ve siyasi uzantısı HDP ise yaşanan trajediyi ve mağduriyeti devlete fatura etmede halkı ikna edemedi.
Halk PKK terör örgütünün ve siyasi uzantılarının çağrılarını kulak ardı etti, eylemlere katılım 30-40 kişiye kadar düştü. PKK, insani krizleri bir taktik olarak da kullanmayı ihmal etmiyor. Masum sivillerin ölü bedenlerini bile araçsallaştırabiliyor.
Kürt halkının mağduriyetini örgütün propagandası için kullanıyor. Metodik Kemalist olan PKK, halka rağmen halk için siyaseti güdüyor ve ideolojik amaçlarının üzerini ölümlerle örtüyor. PKK terör örgütünün top yekün savaş konsepti uygulaması da aslında bu yüzden.
Terör örgütü bundan dolayı okulları yakıyor, hastanelere roket atıyor ve işleyemez hale getiriyor. Yaralıları almaya gelen ambulanslara saldırıyor. PKK'nın hendek barikat hamlesinin hemen ardından sözde özyönetim ilan edildi. Terör örgütü tüm üyelerini bölgeyi Kobanileştirme çabası için seferber etti.
Kazılan hendeklerin başına da YDG-H'li teröristler yerleştirildi. YDG-H PKK hiyerarşisi içersinde illegal bir yapıdan oluşuyor. Yani PKK'nın emrinde olan bir birim. Bu hiyerarşinin en dibinde ise HDP veya derin HDP olarak tanımlayabileceğimiz DBP yer alıyor. Bu emir komuta zincirinde PKK'nın siyasi uzantısı HDP'nin YPG-H'lilere söz geçirmesi imkansız.
Yani devletle, güvenlik güçleriyle savaşanlar mahallenin gençleri değil. Bir gençlik örgütlenmesi olan YDG-H'nin çekirdeğinde deneyimli PKK'lı teröristler de var. Aslında çatışmaların yoğunlaştığı yerler birbirinden farklı değil. Yani Cizre'ye, Sur'a bakarken Dargeçit'e Silvan'a da bakmış oluyoruz.
PKK'lı teröristlerin halka yaptığı zorbalıkta da aynı durum söz konusu. Terör örgütü evlerini terk etmesine izin vermediği sivilleri canlı kalkan olarak kullanıyor. PKK'lılar evleri mevzi, okulları siper, camileri de sığınak yapıyor. Her yer yakılıp yıkılıyor..
Bölgede gülen bir yüz kalmadı...Halkınsa bu travmatik sürecin altından kalkması ve çöküntüyü atlatabilmesi için çok ciddi toplumsal ve profesyonel destek alması gerekiyor.
PKK terör örgütünün amacı açık, çatışmalardan devleti sorumlu tutarak Kürtlerin desteğini kazanmaya ve onları mümkünse kitlesel silahlı kalkışmaya itmek. Hendeklerin başına çekmek. Devlet ise yapılan her türlü PKK yıkımına karşı halkıyla birlikte. Bölgeyi teröristlerden temizlemek için başlatılan operasyonlarda kararlılığını sürdürüyor. PKK'lılara nefes aldırılmıyor.
