Yozgat bir sürü sorunlarla boğuşan şehir; Yozgat sancılarımın arttığı anlamlı diyar; Yozgat göz ağrım aşkım ve duygu yüklü vatanım….Doğduğum, doyduğum mutlu olduğum güzel vatanım….Seni bu kadar sorunlarla uğraşıyor görmek bana ağır geliyor. Sahipsiz vatan diyeceğim ama birilerini rahatsız edecek: Zülf-ü yare de dokunsa susmayacağım…
Yozgat ta gelişmelerin olmasını dört gözle bekliyor her yapılan faaliyeti izlemeye çalışıyoruz…Birilerinin dediği gibi” Yozgat bana ne?” deyip geçemiyoruz geçmeyeceğiz.
Gelişmeler henüz yüz ağartacak seviyede değil. Yersiz ve düzensiz yapılan binalar, eskimiş- köhnemiş yapıların varlığı, gece kondu vari gelişme, gelişi güzel yapılaşma tat vermiyor. Yozgat’ta da bunları önlemek çok büyük bir çaba ve emek gerektiriyor.
Şehrin mekan değişimi de olmak üzere yeni bir modern ve şehircilik adına yapılaşma düşünülebilir. Ancak mevcut haliyle Yozgat maalesef koca bir köyü andırıyor. Görünen o ki en önemli sorunlarından birisi de Park sorunu olarak karşımıza çıkıyor.. Araç varlığını çok görüp tenkit edenlere katılmıyorum. İnsanların aracı da olacak park yeri de bulunacak.
Mevcut haliyle yolların dar ve kalitesiz olmasına rağmen bir de bu yolları bölmenin mantığını kabullenemiyorum. Park yeri sorununu çözelim derken bu sorunu ağırlaştırıyor kangrene çeviriyoruz. Önce park sorununu çözmemiz lazım. Açık ve kapalı park alanlarıyla, çok katlı park merkezleriyle ve binaların altına yapılmasını önereceğimiz park yerleri ile şehrin park sorununu çözmek durumundayız.
Park yerini çözmemişiz, sokakları genişletememişiz, alternatif caddeler üretememişiz, bunun yerine yolları bölüyoruz ve nere park ederseniz edin diyoruz? Şehir bir adımmış her yere  yaya gidecekmişsiniz? Araçlarla savaşmak, park olmayan şehir de araçlara yanlış yere park ettiniz diye ceza yazmak mantıkla nasıl bağdaşacak? 
Ben Sayın Emniyet Müdürümüze seslenmek istiyorum: “Park yasağı var diye Yozgat ta araçlara park cezası yazılması doğru değildir; Adil de değildir. Çünkü Yozgat’ta park edilecek bir yer – alan da yoktur.” Ne yapalım buna mecburuz diyemezsiniz. Yani insanlar araçlarını satsınlar mı? En doğal hakkı olan mal edinme- araç satın alma haklarını kullanmasınlar mı?
Bir dostum diyor ki.” Ne var yani Yozgat bir adım eşini al salına salına dükkanları gez” Kimse kusura bakmasın aracımla yakınında park edemeyeceğim dükkandan alış veriş de yapmıyorum ben..
Şehir şehir dolaşıyoruz, bazı şehirlere hayran kalıyoruz. Çevremizdeki şehirlerin baş döndürücü gelişmesine de şahit oluyoruz.. Onların yanında büyük bir köy gibi kalan kendi şehrimizden utanarak söz ediyoruz. Tenkit edenlerin tenkitlerine de kızıyoruz.
Şu Lise Caddesi Yozgat’a yakışıyor mu? Şu Terminal Yozgat’a yakışıyor mu? Şu Sebze hali Yozgat’a yakışıyor mu? Şu Abide İş Hanı, Eser İş Hanı, Kardeşler İş Hanı Yozgat’a yakışıyor mu? Şu çarpık yapılaşma bize yakışıyor mu? Daha çok şey sayabilirim ben….Belediyecilik adına bizim bunlarla uğraşmamız gerekiyor. “Yaşanabilir bir şehir- yeşille donatılmış bir şehir- Modern bir şehir ve gelişmiş bir şehir hedefimiz değil mi?”
Yozgat’a hizmeti dert edinmemişsek, Yozgat’ın sorunları uykularımızı kaçırmıyorsa: “ Halka Hizmet Hakka hizmettir “ düsturuna inanmamışız demektir.
Amacımız hep üzüm yemek olmuştur, bağcıyı dövmek için uğraşan gafillerden değiliz. Biz memleketimizi seviyoruz, biz şehrimizi seviyoruz. Şehrimizin gelişmesi adına, modern ve kalkınmış bir şehirde oturma adına üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazırız, bunu haykırıyoruz. Bu şehir de taşı taş üstüne koyanlardan Allah Razı olsun..Ama lütfedin de bu şehir hizmette yarışa başlasın…
Devlet adamlarımız var siyasetçimiz var para isteyelim para göndersin, çözüm isteyelim çözüm bulsun… Son noktayı şöyle koyalım..Ülkemizin ilk Milli Parklarından sayılan Çamlık Milli Parkımızın mahzun ve hazin hali nedir böyle? Biz ne parklar gördük biliyor musunuz: “ Adamlar Cenneti yeryüzüne kurmuşlar da haberimiz yok!” ne diyelim şimdi? Biz yıllardır bu parkın yolunu belini tuvaletini yapamadık….