SEVGİLİ hemşehrilerim, malumunuz üzere Ramazan Ayı içindeyiz. Nefsin kontrolünün sağlanması gereken mübarek ay. Nefis derken, sadece yeme içmede nefis kontrolü şeklinde anlamamak gerekir. Zira Ramazan, kalbin de nefse karşı güçlü olmasını gerektiren özel bir ay. Bu da ancak kalbi kötülüklerden arındırmak, güzel ahlak ve davranışla mümkündür. 
Günah olan her şeye karşı nefsin sorgusu. Günahın küçüğü büyüğü olmayacağı için bu ay, iyilik ayı olmalıdır.  İyilikte ve affetmede cömert olunmalı; haset, kin, öfke gibi kötü huylarda cimri olunmalıdır. Vicdan muhakemesi yapılacaksa, Sultanımızdan daha iyi zaman yoktur. Tanık, sanık, avukat, hakim kendimiz olalım! Kuralım Ramazan’da mahkememizi; 11 ayı hatta ömrümüzü sorgulayalım.
Ramazan şükür ayıdır; bir lokma ekmeğe, bir hırkaya, bir postala şükretme tokluğudur. 
Ramazan dua ayıdır; akşama kadar aç kalınca yaşanılan halsizliği duaya çevirme inceliğidir. Aç ve açıkta kalan insanlar için elleri semaya çevirme güzelliğidir. Müslümanın gücü ölçüsünde de yardıma koşma telaşıdır.
Paylaşmak önemlidir Ramazan’da. Sevgimizi paylaşmak, yiyeceğimizi paylaşmak, paramızı paylaşmak, duamızı paylaşmak…
Peki biz ne paylaşıyoruz?
Akşam menüde ne pişireceğimizin bilgisini, oruç muyuz değil miyiz? Cihan bilmezse olmaz ya, bunun bilgisini, sahur vakti ayakta olduğumuzun bilgisini…
Hatta daha da ileri gidip sahurda kimlerin ayakta olduğunun teftişine bile kalkışanlar var. Kişi sahur vakti sosyal medyada çevrimiçiyse, bir iki de resim paylaşmışsa kesin oruç tutacağı kanaatine varılır.
Velhasıl merakları, yargıları olan bir milletiz.
Kesin hükümlüyüz her konuda.
Oruç musun, değil misin? Merak eden çok olur.
İyi de sana ne, ona ne, kime ne…
Oruç Allah için tutulmalı be kardeşim! Ahirete cebinde orucunla gitmenin kimseye zararı da yok, faydası da. Bir başkasının tuttuğu orucun mükafatı seni bulmaz; ya da tutmadığı orucun suali sana sorulmaz.
Oruç tutmayanın yüzüne tükürmeyi, oruç tutana saygısızlığı her Ramazan’da duyarız, bazen de görürüz. Hatta ileri gidildiği de olur; dayak falan filan…
Oruç tutan insan, orucu bahane etmemeli ve her davranışı kendine hak görmemelidir.
Tutmayanlar da Ramazan Ayı’nın hoşgörü ve saygı ayı olduğunu hatırlamalı, nefs kontrolünü zaruri hallerde gerçekleştirmelidir. Böylelikle oruç tutana, dolayısıyla oruca saygı duymuş olunur.
Oruç sadece aç kalmak demek mi?
Açken de tokken de kötü söz kullanmak dinimizce yasak değil mi?
Kötü söz sahibine ait.” ama söz konusu Ramazan Ayı ise, bu kişileri de yargılamadan lanse etmek istedim.
Maalesef oruçluyken öfke kusan, orucunu açınca pis kokan ağzını açan çok insan bilirim. Ramazan Ayı’nı küfürleriyle kirleten bu şahısların tuttuğu orucu, haddimi bilerek Allah’a havale ediyorum.
Gören de
Duyan da
Bilen de
Hüküm sahibi de O!