Evet hayatın ve gelişmenin Anahtarı kitap; insan olmanın temel kaynağı kitap. Kitapsız hayat düşünülemez ve okumayan toplum gelişemez. Bunları biliyoruz ve hepimiz bu gerçeği görüyoruz. Ama neden okumuyoruz? İşte bunu sorgulamak ve irdelemek zorundayız. 
Şüphesiz ki: "Zaman'ım yok okuyamıyorum" deyip geçiştirmek sorumsuzca bir cevap olur. O zaman neden insanca yaşıyamıyoruz, neden İslam'ı bir toplum olarak gelişmiyoruz diye hayıflanmaya ve denetlenmeye de hakkınız yok arkadaş. Çünkü siz insanca yaşamanın anahtarını kullanmak istemiyorsunuz!
Ilk emri oku olan bir dine inandığınızı tasdik ediyorsunuz! Çok sevdiğinizi söylediğiniz bir peygamberi takip ettiğinizi vurguluyorsunuz ama onun talimatı olan:" Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz" buyruğunu tutmuyorsunuz, bu bir Çelişki değil midir? " Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu" ilahi buyruğunu da  duymamazlıktan geliyorsunuz! Yakıştı mı şimdi bu bize?
Uzun Söze ne Hacet adam gibi yaşamak istiyorsanız kitaba dost kütüphanelere arkadaş olmak zorundasınız. Var mı bunun başka lamı cimi ? Kısacası: "Kitapsız hayat kör, sağır ve dilsiz Hayattır" diyoruz ve Kitabı'n insan hayatındaki vazgeçilmez yerini vurgulamaya çalışıyoruz. 
Bu manada Yozgat Il Halk Kütüphanesi Müdürlüğü bir proje başlattı: " Okuyarak farkındalığı yakalama projesi". Zengin bir kütüphaneye, binlerce kitaba ev sahipliği yapan: Yozgat İl Halk Kütüphanesi bu kitaplar öksüz kalmasın, çürümeye yüz tutmasın ve Yozgat insanı faydalansın diye bir çalışma başlattı: " Okuyor musunuz, kütüphaneye üye misiniz? " diye kapı kapı dolaşıp projesini anlatmaya, tanıtmaya Çalışıyor, kutsal- hayırlı başlangıç için adım atmış bulunuyorlar. 
Yozgat Il Kültür ve Turizm Müdürü Lütfi İbiş, Kütüphane  Müdürü Mustafa Karabacak, memur Osman Dalaslan ve Yozgat Şairler Yazarlar Derneği'n den bir üye ile komisyon oluşturan ekip şimdilerde kapı kapı dolaşıp bu hayırlı projeye Yozgat halkından destek istiyor. Dükkanları, daireleri, okulları, bankaları ve kurumları bizzat gezerek:"Okuyor musunuz, kütüphaneye üye misiniz? " diye soruyorlar ve Okumanın önemini- gereğini anlatıyorlar.
Okuyamıyoruz, üye değiliz! Diyenlere neden, niçin üye olmalarının gerekliliği anlatılıyor. "Hizmeti ayağınıza getirmek istiyoruz, buyrun gelin bir çayımızı için, kitap seçin alın evinizde işyeriniz de okuyun ve tekrar değiştirin" diye kolaylık sunuyorlar. Hemen orada üye yapıp iletişim adresini ve bilgilerini alıyorlar ve Yozgat halkı ile dostluk kurmaya çalışıyorlar. Üye aidatı yok, para vermek yok, kütüphanede kalma mecburiyeti yok: uğruyorsunuz kitabı alıyorsunuz kaydettiriyorsunuz ve kurumdan ayrılıyorsunuz. Kitabı işyerinde, evinizde ya da dükkanınızda okuyup bir başka kardeşinizin de istifade etmesi için iade ediyorsunuz ve yeni bir kitap alıyorsunuz. İşte size kolaylık, işte size hizmet!..
Bu mana da bir haftadır dolaşıyoruz hemşehrilerimizi okumaya, kitap almaya ve kütüphaneden istifade etmeye davet ediyoruz: davetimiz onurlu, Haysiyetli ve hayırlı- kutsal bir davettir. Hemşehrilerimizin bu davete kulak verip sahiplenmeleri de bir başka onurlu davranış olacaktır elbette!.. Birbirinizi hayra davet edin çağrısıdır bu...Ya hayır söyle ya sus diyen peygamberimize itaattir bu!
Aldığımız tepkilerden de söz edelim: Okuyamıyoruz, zaman bulamıyoruz Cevapları da alıyoruz ancak genel cevap: "Hay hay: okumalıyız, siz Haklısınız, çabanız güzel biz de size destek olmalıyız ! " Uğradığımız dükkanların yüzde sekseninden bu güzel cevabı alıyoruz. Insanımızda okuyamanın ezikliği var. Okumaya  Özlem ve hasret duyduklarını vurguluyorlar. Görünen o ki: Türk toplumu okumaya Susamış, için de bir uhde var, biz bu uhdeye  parmak basıyor içindeki yarayı deşiyoruz. Umulur ki: insanımızı uyandırır kitaba hasret olan o duygularına tercümanlık yapmış oluruz. Niyet hayır, akibet hayır olacak inşallah.
Bu çaba hayırlı bir çaba, bu emek hayırlı bir emek; netice hayrolsun inşallah! Bu noktada şunu da ifade edelim. İş sadece üyelikte kalmamalı dostluklar ziyaretler karşılıklı devam etmeli. İşin takibi ve Uygulaması ciddi bir Önem arz ediyor. Hani "peşini Bırakma!" deriz ya: evet bu işin peşini bırakmamak kazım. Diyoruz ya hayırda yarışmak, birbirimize hayırı ve Güzeli tavsiye etmek...
Basındaki arkadaşlarımızdan da bir ricamız var: Bu kutlu gayreti toplumun her kesimine duyurmak için sayfalarınıza bu projeyi taşıyınız. Duyurma ve bu sevgi dalgasının artarak devam etmesi sizin kalemlerinizle daha güzel olacak. Okuyan bir toplumu yakalarsak uyanmayı ve kalkınmayı da yakalamış olacağız inşallah! Dünya medeniyetine damgasını vurmuş bir milletin torunlarıyız. Çağ açıp Çağ kapayan bir hükümdarın varisleriyiz. Bu toprak verimli, bu ülke şerefli bir ülkedir, gelişmeyi ve şahlanışı yakalamak inan çok zor değil! Buna inanıyorsak buyrun gelin bu kutlu Yürüyüşe birlikte adım atalım var mısınız?
Teşekkürler il Kültür Müdürlüğü, Teşekkürler Kütüphanemizin gayretli Dostları, teşekkürler komisyonun azimli - Yürekli üyeleri inanıyoruz ki siz yürüdükçe önümüz aydınlanacak, siz yürüdükçe bu toplum uyanacak!.. Toplumu uyarmaya çalışan tüm kutlu yüreklere selam olsun! Unutmadan tekrar Soralım:" Sahisiz kitap okuyor musunuz, kütüphaneye üye misiniz?" Değilim diyorsanız, ne duruyorsunuz haydi okumaya , haydi üye olmaya; sizi kütüphanemize, dostluğa, kardeşliğe- kucaklaşmaya ve bilgi toplumu olmak için adım atmaya bekliyoruz.