Türkiye'de üniversite sayısını artıranlardan, ''sağlıksız büyüme!'' nedeniyle baştan beri aynı düşünemediğim gibi, şiddetle karşı çıkıyorum. Tıpkı bir dönem, ''Her köye bir okul, bir mühür'' anlayışı ile orta dereceli okulların açılmak istenmesi ile her ilde bir üniversite kurulmasını benzer bulanlardan olduğumu belirtmek isterim.
Her il'de bir üniversite kurulmasını yetersiz bulup, büyük ilçelerde bile üniversite kurulmasını, bazı illerde birden fazla üniversitenin açılmasını destekleyenlerin başında Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ geliyor. Yozgat'a yaptığı ziyaretlerde yaptığı konuşmaların bir bölümünü buna ayırarak, ''Hükümetin göreve geldiğinde 40 civarında olan üniversite sayısının yüz kusürlere ulaştırmanın  gururunu yaşadıklarını'' ifade ediyor. Bu doğrultuda da Yozgat'ın her ilçesinde Bozok Üniversitesi'ne bağlı birer Meslek Yüksek Okulu açılması konusunda gerekli siyasi baskıyı dolaylı da olsa kurmaktan geri durmuyor.
Her ilçede bir yüksekokul açmak yerine Bozok Üniversitesi'nin birinci derecede akademisyen sayısının artırılması, ardından da daha kaliteli eğitim verebilmesi noktasında ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyor. Bozok Üniversitesi'ne bağlı Meslek Yüksek Okulları açılmadan önce, bu okulların açıldıkları ilçelere faydadan çok zarar getireceğini savunmuştum. Bugün gelinen noktada, her ne kadar kabul edilmese de Yerköy ve Boğazlıyan Meslek Yüksek Okulları'nın yükünü her iki ilçede taşıyamaz hale gelmiştir. Daha önce açılmasına karşın, halen yüksekokul olabilme noktasına gelememiş olan Akdağmadeni Meslek Yüksek Okulu bile bu ilçe için ciddi yük teşkil etmektedir. Bunun nedeni, ilçelerin sosyal ve kültürel, ekonomik, ticari yapıları ile beklentileri, değerleri gibi daha bir çok öncelikleri dikkate alınmadan ''Bir okul açalım'' anlayışı ile okulların açılmasıdır.
Bununla birlikte, açılan okulların akademik kadrolarının oluşturulmadan eğitime başlatılması, lise ve dengi okullardan temin edilen öğretmenlere ders verdirilmek zorunda kalınması sıkıntıları da beraberinde getirmektedir. Hiç kimse lisede eğitim aldığı öğretmeninden yüksek eğitiminde de ders almayı istemez. İstese bile yükseköğrenimi lise ve dengi okul seviyesine çekmiş olursunuz ki, yaşanılan sıkıntıların başında da bu gelmektedir.
Meslek Yüksek Okulu'nun yükünü ve anlamını tam kavramadan şimdilerde ilçelerde fakültelerin açılması noktasında girişimlerin bulunması, bunların da hayata geçirilecekmiş gibi sinyallerin verilmesinin ciddi sıkıntılar yaratacağına inanarak, şiddetle karşı çıkıyorum. İlçelerde fakülte açılmasına karşı çıkmam belki bugün için iyi algılanamayıp, tepkilere neden olacaktır ama gelinecek noktada ''Haklı çıkmış olmayı'' hiç bir şekilde kabullenemediğimden, şimdiden uyarmayı tercih ediyorum.
Bu gidişat iyi bir yere gitmiyor. Her ilde üniversite kampusu...
Her ilçede fakülte...
Her belde de Meslek Yüksek Okulu...
Yarın köylülerde ''Bize yok mu?'' diye çıkarlarsa, şaşmamak gerekir...