YOZGAT, değişen mevsimlerden de en fazla etkilenen illerden birisi; Gibi geliyor bana... Yanılıyor da olabilirim. Ancak, şimdiye kadar kar toprakla buluşmasa bile havaların soğumaya başlayıp, kışın gelişini haber vermesi gerekiyordu. Ama şu ana kadar bir ''Tık'' bile yok. Bastırma Yazı yaşamaya devam ediyoruz. 

Bilim adamları buna ''Küresel ısınma'' diyorlar. Çevreciler, ''Doğa katledildi, mevsimler yer değiştirdi. Şu günlerimizi bile bu gidişle çok arayacak duruma geleceğiz, tedbir alınmaması halinde'' diye ekliyorlar.

Aslına bakarsak, bizler doğayı kirletmedik(!), kirletmiyoruz da(!). Kendimiz kirlendiğimiz için, bizim kirlerimizden doğa etkileniyor. Bizlerin tüm organlarından fışkıran pis kokular nedeniyle genzi yanan doğa, kokudan daha fazla etkilenmemek için burnunu tutmak için zamansız hareket ediyor. Bu hareket de doğal dengeyi bozup, mevsimsel değişimlere neden oluyor. Farkında değiliz.

Çocukluk yıllarımdan başlayıp, günümüze kadar geçen süreci gözlerimin önünden bir film şeridi gibi geçirdiğim zaman farkına varabildim; Günümüzde hastalıkların bu denli çoğalmış olduğunun. Yokluğun hüküm sürdüğü, eve alınan ekmeğin tek kırıntısının bile bir şekilde değerlendirilip, karın doyurulduğu, uzman hekimlerin il merkezlerinde bile bir elin parmaklarını geçmediği, pratisyen hekimlerin baş tacı yapıldığı dönemlerde bu denli ölümcül hastalıklar çeşitlenmemişti.

Covit-19 salgını ile dünya mücadele ediyor. Kış aylarına ''Merhaba'' diyeceğiz ama ortada bir belirti yok. Gelecek kışa vücut yapımız hazırlanamıyor. Hazır olmayan bağışıklık sistemimiz de çabuk etkileniyor.