BİRLİKTESON günlerde Yozgat il genelindeki 'Çiftçinin dostu, tarımın geleceği' sloganı ile varlığını sürdüren Toprak Mahsulleri Ofisi şubelerinin kapatılmasına yönelik tartışmalar devam ediyor. Aslında süreç daha önce başlatılmıştı. Çiftçinin ürünleri özel sektör tarafından alınıp, kurulan silolarda depolanmaya başlamıştı...
Karadeniz bölgesinde 'Fındık' denilğinde Fiskobirlik, Trakya bölgesinde 'Ayçiçeği' denildiğinde Trakya Birlik, Ege bölgesinde 'Zeytin' denildiğinde Tariş akla gelirdi. Doğu Anadolu bölgesinde 'Hayvancılık' Et ve Balık Kurumu ile özdeşmişti. İç Anadolu bölgesinde 'Tahıl' denildiğinde ilk akla gelen kurum Toprak Mahsulleri Ofisi'ydi.  Bu kuruluşlardan devletin elini/eteğini çektiği, gölgesini esirgediği gün üretim biter/bitmiştir. Tüccarın tekeline bırakılan çiftçinin ürettiği ürün, tezgaha gelmeden alım gücünün üzerine çıkar. Soğanda, patateste yaşanıldığı gibi...
O nedenle Toprak Mahsulleri Ofisi'ni 'yapılanma' adı altında kapatılma çalışmaları Yozgat gibi, Orta Anadolu Bölgesi'nde tahıl üretimi yapan çiftçinin üretimini önce azaltıp, sonra da tamamen bırakması anlamına gelir ki; bunu kimse istemez...
Çiftçi, devletin gözetimindeki, -ister tamamı devletin olsun isterse belirli oranda devlet himayesinde bulunsun- kurum/kuruluşlara itibar eder, güvenir. Yani ürününün elinde kalmayacağını, en azından yaptığı masrafın karşılığında elde kalan ürünü alacağına olan inancı eksiksizdir. Çiftçi, bu güvence ile eker, biçer, üretir. Ürünü elinde kaldığında, devreye devletin o kurumu girer, ürünü maliyet fiatına göre alır, değerlendirir. 
Hatırlayanlar vardır. Okullarda bir dönem fındık dağıtıldı. Patates, çuvallarla yurtlara teslim edildi. Çiftçi mağdur edilmedi...