Siyasi çevrede şöyle bir endişe dolaşmaya başladı. “Acaba kapalı kapılar ardında gizli oyunlar mı çevriliyor?” PKK ile gizli görüşmeler mi var? Terörist başı ile görüşmeler-pazarlıklar devam mı ediyor? Milletten habersiz pazarlıklar mı söz konusu?
Muhalefete bakarsanız konu bu yönde. “devlet terörist başı ile pazarlık yapıyor. Gizli görüşmeler devam ediyor!” cezaevlerindeki açlık grevinin bir anda kesilmiş olması- ölüm oruçlarını sona ermesi böyle bir endişeyi gündeme getirdi. Terörün başı “Susun Lan!..” dedi mi, birileri susuyor, “Konuşun, silahlanın, eylem çıkarın” dedi mi eylemler başlıyor.
Terör gerçekten de çığrından çıktı mı? Türkiye bölünmeye mi gidiyor? ABD gibi eyalet sistemi-başkanlık sistemi mi getirilmek isteniyor? Sorular çok fazla, bu sorulara net cevap bulabilmek de şimdilik imkansız görünüyor.
Artık şu bir gerçek; terörü Ermeni grupları destekliyor. ABD ve Batı seyirci kalıyor, hatta silah-mühimmat temin ediyor. Suriye - Rusya -  Ermenistan - Kıbrıs Rum Kesimi gibi ülkeler yardım ve yataklık ediyor. yani PKK’nın faaliyeti dış güçler tarafından destekleniyor. Türkiye bölünsün, toprakları parçalansın isteniyor. 
Hepinizin bildiği gibi Doğu Anadolu’yu “Kürdistan” diye ayrı bir devlet gibi gösteren haritalar dolaşıyor.  İsrail’de, Hollanda’da, Ermenistan’da hatta müttefikimiz ABD, Almanya ve Fransa gibi ülkelerde bu bölücü haritalar elden ele dolaştırılıyor. Biz bir karış toprağımızı bile vermeyiz derken bazı hainler bölücülük türküsünü dillerinden bırakmıyorlar.
“Ver kurtul!” politikası geçerli bir politika mıdır? Doğu’da çıban başı olacak- tehlikeli oyunlar oynayacak bir Kürt devletinin kurulmasına göz mü yummalıyız. Yoksa canımız pahasına ezici bir politikayla hainlerin hepsini çizmelerimiz altında ezip yok mu etmeliyiz?
Bu konuda çok yazı yazdık. Yazmaya da devam edeceğiz. Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünü sonuna kadar savunmaya devam etmek zorundayız. Türkiye’yi iç savaşa götürecek her türlü hadiseden de uzak kalmak zorundayız. Olaylara seyirci kalmamız söz konusu olamaz. PKK ile Kürt kardeşlerimizi ayırmak durumundayız.
PKK’nın niyeti ortaya konmalı, Ermeni örgütlerinin desteği deşifre edilmeli. PKK asıl amacı halkımıza anlatılmalı. Her ne pahasına olursa olsun, PKK eylemleri durdurulmalı. Bu konuda uluslar arası destek sağlanmalı. Terör örgütünün mali desteğinin önü kesilmeli. Türkiye Cumhuriyeti esas kabul edilmek suretiyle bölgeler arası farklılıklar değerlendirilebilir.
Türkiye’yi bölmeye, parçalamaya götürecek politikalardan kaçınılmalı, sert-aykırı-bölücü mesaj verenlerin yakasına yapışılmalı. Gerekirse Doğu Anadolu yeniden OHAL Bölgesi kapsamına alınarak buraya giriş ve çıkışlar devlet kontrolünde yapılmalı. Her türlü basın, TV. kanallarının, yabancı basının buralara girişine sınır getirilmeli.
Devlet, Doğu politikasını gözden geçirmeli, Şark Meselesi-Türkiye’yi bölme, parçalama politikası olup Türkiye Cumhuriyeti düşmanlarının hain planıdır. Korkmadan, çekinmeden, geri adım atmadan bir çok şeyi göze alma adına-terörle-PKK ile mücadele edilmeli, Kürt kardeşlerimiz bu mücadelenin dışında tutulmalıdır. Oyunlar tehlikeli boyutlara ulaşmıştır.