GÜNÜMÜZDE sigara kullanımı süratle artıyor. Çocuk yaşta denilebilecek kişiler, gençler sigara içmeye özendiriliyor. Özellikle kadınlar arasında sigara kullanımı hızla artmaya başladı. Sigara kullanımı insan sağlığını tehdit eder boyutlara ulaştı. Sigarayla mücadele etme insani bir görev haline geldi… Sigaraya ve sigaranın zararlarına karşı duyarsız kalmamak gerekir.
 Dünyada bir milyardan fazla insan tütün ürünlerini kullanmakla ve tütün kullanımı her yıl 5 milyondan fazla insanın ölümüne sebep olmaktadır. Böyle devam ederse  sığara bağımlılığı  2030 yılına kadar yılda 8 milyondan fazla insanın ölümüne yol açacaktır.
Tütün kullanımı akciğer, gırtlak, böbrek, mesane, mide, bağırsak, ağız boşluğu ve yemek borusu kanserlerinin yanı sıra lösemi, koroner kalp rahatsızlığı, felç, düşük prematüre doğum, doğum anormallikleri ve kısırlık gibi rahatsızlıklara yol açtığı tespit edilmiştir.  Bu hastalıklar ise insanların acılar çekmesine ve üretken yıllarının boşa geçmesine sebep olmaktadır. Ayrıca tütün kullanımı, ücret kaybı, azalan verimliliğe ve sağlık giderlerinin artmasına yol açtığından ailelere ve ülkelere ekonomik zarar vermektedir.
Tütün kullanımı genelde (yanlış olarak) kişisel bir seçim gibi gösterilmektedir. Özentiyle Başlayan Bu algının temelinde çoğu kullanıcının tütünün zararlarının farkında olması ve kullanmayı bırakmak istemesi, fakat bunu nikotin bağımlılığından dolayı zor bulması yatıyor.
Bunlara ilaveten dünya çapında çok güçlü olan tütün endüstrisi tütün kullanımını sürdürmek ve hatta artırmak adına her yıl milyarlarca dolarını çok yetenekli pazarlamacı ve lobicilere harcamaktadırlar. Sonuçta tehlike arz eden konu insan sağlığıdır.
Acil önlem alınmazsa önümüzdeki 20-30 yıl içerisinde bir yılda tütünden ölenlerin oranı 2 katına çıkacaktır. Yılda 5,4 milyon kişi sigara kullanımının neden olduğu sağlık sorunları yüzünden ölmektedir. 
Türkiye’ye de her altı dakikada bir kişi, günde 275, yılda ise en az 100 bin kişi tütüne bağlı hastalıklar nedeniyle ölmektedir.
Sigaraya başlama yaşı son yıllarda maalesef çok  küçük yaşlara inmiştir. 1950’li yıllarda sigara içmeye çoğunlukla 18 yaşından sonra başlanırken günümüzde 13- 14- 15- 19' Yaşları  arası gençlerin yüzde kırkının bağımlı hale geldiği görülüyor.  
Sigara dumanı evlerde dahil olmak üzere tüm kapalı ortamlarda başlıca hava kirliliği nedenidir. Kapalı ortamda sigara dumanına maruz kalmanın sigara içmeyen insanlarda kalp krizi ve kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını ve bu konuda hiçbir güvenli aralığın olmadığını ortaya koymaktadır. Sigara dumanına maruz kalmak, akciğer kanseri riskini yüzde otuz artırmaktadır. Bu kadar zararlı ve tehlikeli bir ürüne karşı kapsamlı ve etkin bir mücadele insani bir vazife olsa gerekir…
Bunu küçük görmek ve önemsememek, sigara üreten patronların ve beynelmilel güçlerin işine geliyor. Sigarayı bir ekmek- rızk kapısı gibi görmek, onu küçümsemek ve sigara içmek mekruhtur diye geçiştirmek bizi oyalar, sigara firmalarının ekmeğine sağ sürer. Sigara israftır, İsraf etmek ve kendine zarar vermek ise dinimizde haram kılınmıştır.
Tütün ve tütün mamullerinden ekmek kazanmayı düşünmek, bunu bir rızk kapısı gibi görmek insan sağlığına saygısızlıktır. İnsanı zamanla ağır ağır ölüme götüren, hastalıklara, felçlere neden olan zararlı bir alışkanlıkla, zararlı bir maamülle uğraşmak yerine insan hayatına sahip çıksak, adam gibi işlerle uğraşsak daha güzel olmaz mı?  
Tütün ve tütün maamülleri ile mücadele edilmelidir. Alkol, uyuşturucu bağımlılığı neyse, tütün de aynı oranda tehlikeli bir maddedir. İnsan sağlığını felç eden, insanı ağır ağır ölüme götüren bir madde ile mücadele etmek herkesin görevidir.
Sigara alışkanlığı gelecekte önü alınmazsa tehlikeli boyutlara ulaşır. İşte o zaman yaşanacak bir ortam, sağlıkla yaşanacak bir hava, kalmamış olur.
Ekmeği sağlayan da rızk veren de Allah’tır. Yeter ki biz sağlıklı helal rızk kazanma peşinde koşturalım…İnsan sağlığı hiçe sayılarak ekmek kazanılmaz, kazanılan bu ekmekten de fayda gelmez. Sigara yasağına uymalı, uymayanları uyarmalı, tütün ve tütün mamülleriyle mücadele edilmelidir. Bu hepimizin insani bir görevidir.