Helale haram katiyorlar, feleğin çarkı ne zaman düze çıkar usta.
    Bilirsin usta ben evirip çevirip söylemem, ne diyeceksem düz söylerim, yolun tam ortasından, gönlün en maya tutan kısmından.
    Yani usta demem o ki su yalan hayatta hiç geri vitesim olmadi.
    Bilirsin iste usta yolun düzü bizde, karpuzun yamugu, armudun kamburu ve yanlisin krali ötekilerinde...
    \"Biz gönül isçisiyiz yani namus isçisi.\" Kimsenin cebinde ve kimsenin namusunda degil elimiz. Sözümüz evirip çevirenlere, vari yok edenlere ve dahasi harami helal bilenlere.
    \"Dost diye bildiklerim, hep yüzüne güldüklerim, kardeş gibi sevdiklerim, aldatipta gitti beni.\"         Şimdi, yolun düzü ne yana düşer usta.
    Sevmeler ve gitmeler içlerinde neler barindirir?
    Neden en çok sevmek bize düser de, en çok birakip gitmeler ötekilerine usta?
    Doğrumuzu yalan edenlere, sevabımizı günaha çevirenlere ve bütün inançlarımızı kül bilenlere ne demeli usta?
    Gayri halim kalır mi? Gayri bu yük çekilir mi usta?
    Şu boşsa geçen yıllarımızın, hayatlarımızın sahıbı bunlar mı?
    Saçlarımıza düşen akların ve yüzümüzdeki çatlaklarin sebebi olmuşlarken, her sey ötekileşmişken, giderlerden hesap sorulur mu usta?
    Bizler ne kadar yoksul düşşek de, hırkamızı yamalayip yamalayip, söküğümüzü dikip dikip giyeriz usta.
    Bilirsin usta biz aciyan ve kanayan yanlarımızı hiçbir zaman görünür yerlere sermedik.
    Ser verdik sır vermedik.
    Mücadelemizde kaypak diller ve pusu tutan gönüller olmadik hiç.
    Sözümüz için yaşadik, namusumuz için vurustuk.
    Bilirsin usta hiç pusu kurmadık ve hiç sırttan vurmadık.
    Pusat olduk, dağ olduk, dosta post, kardaş olduk ama hiç kalleş olmadık usta.
    Şimdi bir uçurumun kenarından soruyorum usta.