HERKESİN yaşadığı, doğup büyüdüğü, nefes aldığı, karnını doyurduğu şehir kendisine göre güzelve özeldir. Yozgat'ta bizim için güzel, özel ve önemlidir. Duygusal açıdan bakınca, bazı gerçekleri görmezden gelir, bazen de gerçekten göremeyiz.

Fotoğraf çekerken, sadece vizörden bakıp, gördüğünüzü çekmek için deklanşöre dokunursanız, ortaya sadece bir fotoğraf çıkar, bir konuyu resmedersiniz. Fotoğraf çekiminde, obje ile fon, ışık, alt, üst, sağ, sol çerçevelerin birbirine olan uyumu veya uyumsuzluğunu dikate alarak, objektifinizin açısını kullanarak deklanşöre bastığınızda ortaya fotoğraf çıkar. 

Fotoğraf üzerine ders vermek değil niyetim. Son günlerde gündemimizden eksik olmayan ''Gönül Dağı dizisi neden Yozgat'ta çekilmiyor?'' sorusunun yanıtını, kendi aramızda sohbetlerde dile getirdim. Bir de buradan belirteyim; O dizi Yozgat'ta çekilemez. Çekilmeye kalkışıldığında yakaladığı reytingi yakalayamaz. Hikaye ne kadar güzel olursa olsun, mekan uyumu yoksa ortaya çıkacak görüntü itici olur. 

Yozgat'ı belki de 4-5 kez gezip, fotoğrafladım. Çoğu zaman çekmek istediğimiz mekana sonradan dahil edilen iğreti görüntüler, çekim yapmamızı bir hayli zorlaştırdı. Dizi çekiminde bu fazlalığı nasıl yok edeceksiniz? Mümkün değil. O nedenle de 'Gönül Dağı' Yozgat'ta çekilmez/çekilemez.

Fazla uzağa gitmeye gerek yok. Tarihi Askerlik Şubesi, yanındaki Ziraat Bankası, PTT ve Büyük Sinema Salonu'nun bulunduğu kesim. Kimilerine göre çok güzel. Bana göre çirkin. Eklentilerle güzelim görüntü yok edilmiş. Tarihi yapıları değil, şehri tarihi dokuya uydurmak zorundayız. Başka yolu yok....