Yozgat, tarihte bir çok medeniyete ev sahipliği yapan, Türkiye’nin en eski yerleşim alanlarından birisi olarak biliniyor. Valilik verilerine göre, bölgede birden fazla bölgede kazı çalışmaları yapılıyor, tarihin gizemli yönleri gün yüzüne çıkartılmaya çalışılıyor.
Yozgat merkeze bağlı Büyük Nefes Köyü´nde yapılan çalışmalar sonucunda bölgenin Galatların Başşehri Tavium Antik Kenti olduğu tespit edildi, bu şehri çevreleyen alanlarda ise farklı dönemlere ait antik kent kalıntılarına rastlanıldı.
Sorgun ilçesinin Şahmuratlı köyü yakınlarında bulunun Kerkenes Dağı´nda gerçekleştirilen araştırma ve kazılarda tarihte kayıp şehir olarak bilinen Pteria´nın izlerine rastlanıldı. Diğer taraftan, Çadırhöyük köyünde tarihte 5 ayrı medeniyetin izlerine rastlanıldı.
Büyüktaşlık köyündeki Kuşaklıhöyük, Karakız’daki Hititlerin Heykel Atölyesi, Paşaköy’deki Hititlerin taş ocağı, Mercimek tepe, Çeşka Kalesi gibi daha bir çok tarihi mekan bulunuyor, Yozgat’ta...
Ama sadece bulunuyor...
Sadece ismiyle, tarihi geçmişiyle ihtiyaç duyduğumuzda övünüyoruz. Öteye ise gidemiyoruz, gitmiyoruz, gitmek de istemiyoruz.
Elin oğlu, bölgesinde farklı bir kaya parçası buluyor, ‘‘Bundan nasıl yararlanabilirim?’’ diye hesaplar yapıyor, biz elimizdekileri ‘‘Koruma’’ adına, tarihi gizemini ortaya çıkartırken, suni bir ‘‘Gizem’’ yaratıyoruz.
Tarihi alanların, antik şehir kalıntılarının toprak altından çıkartılıp, sonrada kapalı kapılar ardında saklanmasının anlamını anlamakta zorluk çekenlerdenim. Çeşka kalesinde iki yıl önce kurtarma kazıları yapıldı, turizme kazandırılması gündeme geldi. Bakanlık yolunun yapılması konusunda gerekli izni verdi.
Sonra...
Sonrasında unutulup gitti...
Gerekçe çok garip...
-’’Yol yapılırsa insanlar oraya gider, yapıyı tahrip eder, sonrasında ise alkol almak isteyenlerin mekanı haline dönüşür...’’
Bu mantıkla yıllardır yapılmıyor Çeşka yolları...
Bu mantıkla Yozgat’ın gelişiminin önüne geçiliyor, bu mantıkla Yozgat’ın sosyal, ekonomik yapısı değiştirilemiyor, ticaretine hareket ve bereket kazandırılamıyor...
Bugün Yozgat Çamlığı ile ilgili olarak yapılması düşünülenlerin yapılmamasının temelinde de aynı anlayış yatmaktadır.
‘‘Yeni bir piknik alanı, yanına otopark, insanların piknik yaparken kullanabileceği bir iki uyduruk tesis’’ ile Yozgat insanının mutlu olacağının hesabı yapılıyor.
Yani varolana birazcık çekidüzen verilip, sonra da ‘‘Bakın Çamlık projesini hayata geçirdik’’ demenin kimseye faydası olmayacağını söyleyenlerde çok iyi biliyor.
Kaldı ki çamlığın iç kısmına bunların dışında başka şeylerin yapılmasına da gerek yok. Çamlığı çevreleyen alanlar değerlendirilip, entegre çalışması yapılırsa, o zaman turizme kazandırılır. Yoksa, ‘‘Uyutma politikaları’’ ile bir adım ileriye gidilemez.
Yozgat’ın tarihi ve turistik alanları çok ama Yozgat’a ve Yozgatlıya faydası yok, buralar bizim için gizemini koruyor, halen...