Hastaların kendi aralarında düzenlediği ve onlar için yapılan etkinliklerde  moral ve motivasyonun sadece kendilerine değil hasta yakınlarına da yansıdığını söyleyen Psikolog Altınkeser, bu tür etkinliklerin önemine vurgu yaptı.

Altınkeser, “Sosyal işlevselliğin, sosyal destek sisteminin iyi çalışıyor olması, aynı yaşanmışlıkları da insanların bir araya gelmesi tedavi sürecindeki fiziksel ve psikolojik belirtilerde iyileşmenin hızlanmasına katkı sağlar. Çünkü, kanser hastalarında depresyon, anksiyete, kanserin tekrarlanma korkusu görülebiliyor. Bu tür kaynaşmayı sağlayan etkinlikler birbirine destek olmayı sağlayarak yaşam kalitesini arttırır” dedi.

Psikolog Nisa Altınkeser, bu tür hastalıkların kişiyi zayıf, güçsüz bırakmasına izin verilmemesi gerektiğini söyleyerek bu sürecin alışmak ve sonrasında kabul edip sürece başlamakla başladığını ifade etti.

En önemli yöntem Motivasyon

19 Mayıs 2024 Yozgat ve ilçelerinde nöbetçi eczaneler 19 Mayıs 2024 Yozgat ve ilçelerinde nöbetçi eczaneler

Hastalığın, yaşanmak istenilen hayata engel olarak görmemesi gerektiğini belirten Altınkeser, “Bu sürece uyum, zaman gerektirir, yaşamak için her zaman bir amacımızı sebebimiz vardır, bizler başımıza gelen bir olumsuzluktan, hastalıktan çok daha fazlasıyız, hiçbirimiz ne kadar zamanımız kaldığını bilmeden devam ediyoruz bu hayata. Umudumuzu, yaşama sevincimizi kaybetmeden hayatın her zaman her koşulda yaşamaya değer olduğunu bilmeliyiz. Bu farkındalıkla yaşarsak tedaviye uyum süreci de kolaylaşır. Ayrıca bu söylediklerim sadece kanser hastaları için değil, herkes için geçerli. Bu hayatta ne yaşarsak yaşayalım, bir amacımız, hedefimiz olsun.  Bazen hastalarımdan şu sözleri duyuyorum.  Özellikle ilk tanıyı duyan hasta ‘Kendimi, karanlıkta, dipte hissediyorum.’  Önemli olan; dibe batmak değil ya da dibe nasıl battığın değil, oradan nasıl çıkacağın, önemli olan; karanlığı ne zaman ve nasıl düştüğün değil, ışığa nasıl ulaşacağındır” şeklinde konuştu. Haber Merkezi

Editör: Duygucan Baloğlu