AZİZ ve muhterem hemşerim, öncelikle geçmiş olsun… Yaşatılan dram bir kitaba sığacak kadar değil. En az iki cilt olur.
Askeri adap ve disipline bağlı kalarak “Kol kırılır yen içinde kalır!” diye çoğu yerde kalemin fren yapmış, yutkunup da yazmadığın çok gerçek sizde sır olmaya kalmış. Fetöcülere karşı vermiş olduğun mücadele için bir cümle yazıyorum: “Allah milyonlarca razı olsun.” Var olun… Yalnız unutulmaması gereken şu noktanın altını çiziyorum. “Hiçbir başarı cezasız kalmaz.” Sizde olduğu gibi…
Kitap Yozgat Şeker Pınarı misali akıyor, hani ya 32 kısım tekmili birden…
Banu Çiçek kızımıza en mutlu gününde yaşatılan acıyı, Yüce Allah başka gelin kızlara yaşatmasın…
Aziz hemşerim, Sayın Generalim; Eskişehir’den Ankara’ya mevcutlu getirilişiniz ve müşteki sıfatı ile ifade vermenizden bahseden bölüm, yüz defa tekrar tekrar okunsa içerisinden çıkılacak gibi değildir. İşte üstünde durulması gereken husus burasıdır. Tanık veya müşteki, mahkemeye yazılı ve sözlü davet edilir, davete icabet etmezse, zorla getirilmeye başvurulur. Size uygulanan yöntemin denklemini çözmek mümkün değildir..! “Dur bakalım Şanver general, neden bu kadar başarılısın, zevkle, şevkle nedir bu çalışman, nefes almadan çalıştığın birlikleri en üst seviyeye çıkartmak sana mı düştü? Vs… vs… vs…” Bende rüyamda aha yukarıdaki sesleri duydum.
Sizin kitabınızı okuyana kadar hemşehrimiz olduğunuzu bilmiyordum. Bir hemşehriniz olarak iftihar ettim. Can-ı gönülden size dört yıldız feda olsun, az bile gelir… Yozgat vilayeti böyle cengaver bir evladı için ne kadar övünse azdır.
Eline, yüreğine sağlık. Allah sizlere o üzüntüleri yaşatanlar için ne karar verir bilemeyiz. Unutulmasın ki, bu dünyanın birde öbür tarafı vardır.
Not: 15 Temmuz: Kartal Yuvasının İstilası – İnkılâp Kitabevi