Diyabet, sadece kan şekeri kontrolü ile ilgili değildir. Son yıllarda yapılan araştırmalar, diyabetin cilt sağlığı üzerinde ciddi etkilere sahip olabileceğini göstermektedir. Uzmanlar, ciltte meydana gelen değişimlerin bazı durumlarda diyabetin erken belirtileri olabileceğini vurgulamaktadır. Bu bağlamda, cilt belirtilerine dikkat etmek, hastalığın erken teşhisi ve tedavisi açısından oldukça önemli bir adımdır.
Diyabetin en yaygın belirtilerinden biri olan tip 2 diyabet, genellikle fazla kilolu veya hareketsiz bireylerde görülmektedir. Bununla birlikte, bu hastalık genetiğin de etkisiyle ortaya çıkabilmektedir. Tip 1 diyabet ise neyin sebep olduğu tam olarak bilinmemektedir. Her iki durumda da tedavi edilmeyen diyabet, ciddi komplikasyonlara yol açabilmektedir.
Diyabetle ilişkilendirilen bir cilt durumu olan dermopati, diyabet hastalarının %55'inde görülebilmektedir. Dermopati genellikle vücudun herhangi bir yerinde, özellikle kaval kemiğinde pembe, kırmızı veya kahverengi renklerde lekeler olarak kendini gösterebilmektedir. Bu lekeler, yara izlerini andırabilir ancak genellikle kaşıntı veya ağrıya neden olmazlar.
Araştırmacılar, dermopatinin diyabetli hastalarda görülme olasılığının, kronik yüksek kan şekerinin ciltte neden olduğu sinir hasarı olan nöropati durumundan kaynaklanabileceği konusunda fikir birliği içindedir. Deri üzerindeki bu lekeler, özellikle kronik yüksek kan şekerine sahip olan kişilerde önceki cilt travmalarından ya da aşırı soğuktan kaynaklanabilir.
Ayrıca, yaşlı bireylerde ve uzun süredir diyabet hastalığına sahip olanlarda dermopati durumunun daha sık görülebileceği belirtilmektedir. Bu noktada, diyabetin cilt üzerindeki etkileri sadece belirtilerle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda hastaların yaşam kalitesini de olumsuz yönde etkileyebileceği vurgulanmaktadır.
