Dönemin hükümetinde  Başbakan Yardımcısı olarak görev alan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yozgat'tan giden yatırım ve hizmetlere yönelik talepleri, ''Gölcük depremini'' gerekçe gösterip, geri çevirdiğini biliyoruz.
Bu durumu kabullenmeyen seçmen, ''Biz yıllarca MHP'ye destek verip, Yozgat dışına 66 plaka ile çıkmadık. Hizmet geleceğini düşünürken, mazeretlerle bizi avutuyor'' tarzında tepki gösterip, desteğini önemli ölçüde çekme ihtiyacı duydu.
Şimdi TBMM'i Başkanı hemşerimiz Cemil Çiçek, Başbakan Yardımcısı olarak görev yaptığı dönemde geldiği Yerköy ilçesindeki bir konuşmasında, kalın kalın rakamlar telafuz edip, ''Bugün size hizmet olarak, yatırım olarak gelmesi gereken kaynaklar PKK terör örgütü ile mücadelede kullanılmaktadır'' dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Grup Başkanvekili iken yaptığı benzer açıklamaları, yeni görevinin ilk günlerinde de tekrar edip, Yozgat'a yapılması gereken yatırım ve hizmetlerin önündeki en önemli engelin PKK terör örgütü ile mücadele için aktarılan kaynaklar olduğunu ileri sürdü.
Daha önceki dönemlerde ''Körfez Krezi'', ondan öncesinde ''Kıbrıs Harekatı'', biraz daha ileriye gittiğimizde ''ABD'nin ekonomik amborgosu'' gibi konuları sıralamak mümkün. ''Atatürk Yozgat'a ceza verdi, o nedenle hizmet, yatırım gelmiyor!'' palavrası ile üretilen mazeretleri hesaba bile katma ihtiyacı duymuyorum.
Terörle mücadele sona erdiğinde Yozgat'a yönelik yatırım ve hizmetlerin önü açılacak mı?
Sanmıyorum!...
Yine yeni mazeretler sıralanacak. Ortaya farklı durumlar çıkacak, bize gelmesi gereken kaynaklar ne yazık ki; bu kez de oralara aktarılacak. Garip olan, her dönemde Yozgat'a gelmesi gereken yatırım ve hizmetler için gerekli kaynaklar ''Acil durum!'' konularına yönlendiriliyor. Bundan sonra da değişen bir şey olmayacak gibi görünüyor.
Hükümet teröre son verilebilmesi için başlattığı, kendi değimleri ile ''Barış Süreci!'' kapsamında ''Akil Adamlar'' topluluğu oluşturdu. Önümüzdeki günlerde de bu ''Akil Adamlar'' topluluğu Yozgat'a gelip, süreçle ilgili ikna çalışmaları yapacak.
Ne söyleyip, kimleri nasıl ikna edecekler, orası ayrı bir konu ama bana kalırsa hazır Yozgat'a geldiklerin de Yozgat'ın bu gidişatına ''Dur'' denilebilmesi için yapılması gerekenler konusunda bizlere ''Bir yol haritası'' çıkartmaları daha doğru olacaktır.
Yoksa bizler, her dönem bir mazeretle avutularak, yok olurken, ''Milletvekili sayımızda bu kez düşme olmadı'' diyerek, sevinmeye devam edeceğiz. Bir düzenleme yapılıp, nüfusumuz 50 binlere kadar düştüğü halde milletvekili sayımız 5'e, 6'ya çıkarılma imkanı doğsa, nüfusumuzun düştüğüne üzülmeyip, milletvekili sayımızın artmış olmasına sevinecek durumdayız.
''Bardağın dolu tarafını görüyoruz''  diyenlere katılacağım ama bardağın içerisinde bir damla su bile olmadığını anlatabilirsem...