YOZGAT halkının yarım asırdır beklediği kara trenin dumanı, yerine Hızlı Trenin sireni başkent dolaylarından duyulmaya başlandı. Halbuki 2000 yılının başlarında umutlar tükenmiş, ‘Kara tren gelmez mi ola’ türküsünün yerini, ‘Kara tren gelmez gayrı/ düdüğünü çalmaz gayrı/ vekillerimiz uykuda/ bizden haberleri olmaz gayrı’ nameleri almıştı. Dönemin Yozgat Valisi Hüseyin Önal, yıllardır proje safhasında olan Balışeyh-Yozgat-Yıldızeli demiryolu projesi için geçen yıl bir milyon lira sembolik ödenek ayrılırken, bu yılki yatırım programında bunun dahi bulunmadığını söylüyordu. 
Kara tren gelmez m’ola
Düdüğünü çalmaz mı ola

Bu namelerle günler, aylar, yıllar birbiri ardına ulandı, Yozgat halkının yarım asırlık kara tren beklentisine bir nokta daha, 2000 yılı yatırım programı ile konuldu. Artık eski nameler, ‘eski çamların bardak’ olduğu gibi rafa itildi, Ankara dolaylarından zaman zaman dumanı belli belirsiz görünen kara trenin  ‘karası’ Yozgatlının yüreğine bulaşıp, yeni nameler yüreklerden, dudaklara,
Kara tren gelmez gayrı
Düdüğünü çalmaz gayrı
Vekillerimiz uykuda
Bizden haberleri olmaz gayri

diye yansımaya başlamıştı.

KARA TRENİN KARA ÖYKÜSÜ
Yozgatlının kara tren beklentisinin öyküsü, çoğu kaynaklara göre yarım asrında ötesinde, Cumhuriyet’in ilan edildiği günlere kadar uzanıyor. 1925 yıllarında gündeme gelen Orta Anadolu-Karadeniz bağlantılı demiryolu hattı projesinin yerini, 1960 yıllara gelindiğinde Balışeyh-Yozgat-Yıldızeli projesinin aldığına tanıklık ediyoruz. Bu projenin temelini ise Ankara ile Tiflis bağlantılı demiryolu ağının kurulması oluşturduğu ve Balışeyh-Yozgat-Yıldızeli projesinin hayata geçirilmesi için ilk çalışmanın 1968 yılında yapıldığı da aynı kaynaklarca doğrulanıyor. Ancak, o dönemde ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik dar boğaz göz önünde bulundurulup, dış kaynaktan sağlanacak karşılıksız destekle yapımı düşünülürken, aranan imkan bulunamamasıyla hazırlanan proje rafa kaldırılmış. Ne var ki; Demiryolu projelerinin hayatiyete geçirilmesinde en önemli engelin gelişmiş ülkelerin etkinliğinin önemli rol oynadığı, elindeki pazarı kaçırmak istememesinden ötürü gelişmekte olan ülkelerin demiryolu projesini hem desteklemedikleri, hem de engel oldukları da ileri sürüldü.
‘Devlet Demir Yolları'nın dünü, bugünü ve yarını’  başlığı altında DDY Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan bir raporda bu duruma yer verildi. Raporun bir bölümünde şöyle görüşler yer aldı: “Gelişmiş ülkelerde kara taşımacılığı oldukça sınırlıdır. Ancak bu ülkelerde taşımacılıkta kullanılan ağır vasıta üreten fabrikalar mevcuttur. Kara nakliye araçlarının pazarı, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerinde demiryolu ağlarını kurarak, taşımacılıkta kara nakliyeciliğinden vazgeçip, demiryolu taşımacılığı ve nakliyeye geçmesi durumunda bu fabrikalarda üretilen kamyonlar elde kalacak, bu sektördeki yatırımlar atıl duruma düşecektir. Bu görüş doğrudur. Bu fabrikaların kapanmasıyla birlikte, fabrikalarda çalışan işçiler sokağa dökülecek, ekonomi büyük ve ciddi darbeler alacaktır. Bu görüş paralelinde, Türkiye’ye bakıldığında aynı dönemlerden başlamak üzere günümüze kadar BMC, MAN, Mercedes gibi taşıma ve nakliye kara araçlarının hızla karayollarında çoğaldığını görmekteyiz. Kara taşımacılığı ve nakliyesindeki bu artışa bağlı olarak Türkiye’de önemli karayolu ağları kurulmuş, büyük paralar harcanmıştır. Halbuki aynı dönemlerden başlayarak, bugüne kadar hem karayolu ağı, hem de demiryolu ağı aynı paralellikte yaygınlaştırılmış olsaydı, bugün Türkiye trafik kazalarında rekorlara imza atmamış olurdu, daha az yatırımla daha çok taşımacılık ve nakliyecilik sektörüne kavuşmakla kalmaz,  nakliyede daha ucuz maliyetlerin tüketime yansımasını da sağlamış olurdu...

PROJE RAFA KALKTI
Raporun hazırlandığı 1980’lı yılların başlarında Balışeyh-Yozgat-Yıldızeli yatırım projesi, kaldırıldığı tozlu raflardan alınarak, bir kez daha gündeme sokuldu.  Ankara-Sivas arası demiryolu ulaşımını 150 kilometre kısaltacak olan bu projenin hayatiyete geçirilebilmesi için etüt-proje çalışması 28 Aralık 1986 yılında ihaleye çıkartıldı ve çalışmalara aynı yıl başlandı. 80’li yılların sonuna gelindiğinde ise bir yıl içerisinde bitirilmesi gereken proje bitirilemedi, Yerköy ilçesinin Sekili beldesi yakınlarına gelindiğinde, bir kez daha proje rafa kaldırıldı. 1990 yıllara gelindiğinde ise bazen sembolik ödenekler, bazen yeterli ödenekler ayrılmak suretiyle projenin hayata geçirilmesi için çabalar sarf edildi. Ancak, ne hikmetse tüm gayretlere rağmen proje-etüt çalışmaları aynı tempoda sürdürülüp, tamamlanamadı. Sanki bir gizli güç demiryolu projesinin, daha doğrusu Türkiye’nin kara taşıma ve nakliyeciliğinden, demiryoluna geçmesini istemiyormuş gibi davranıldı. 1990 yılların ortalarında ise, bitirildiği söylenen proje-etüt çalışmalarıyla ilgili hazırlanan raporda, yapılacak demiryolunun maliyetinin çok yüksek olacağı ileri sürülüp, verimli olmayacağı da kaydedildi.

EN ÖNEMLİ PROJE
Balışeyh-Yozgat-Yıldızeli Demiryolu projesinin öyküsü bununla da kalmadı. 1990’lı yılların sonlarına gelindiğinde Yozgat’a yapılacak en önemli projenin Demiryolu olacağı siyasiler tarafından sık sık ifade edilip, Yozgat halkına bir kez daha kara trenin başkent semalarındaki sis bulutu gösterildi. ‘Yapıldı, yapılacak, geldi gelecek’ denilen Kara tren bir türlü gelmedi ama müjde vermek üzere Yozgat’a gelen Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz, müjde yerine sadece temennilerde bulunup, Yozgat’tan ayrıldı. Devlet Bakanı Şuayip Üşenmez, hazırlattığı Yozgat’la ilgili çalışmaları içeren kitapçığında Demiryolu projesinin en kısa zamanda devreye gireceğinin mesajını verdi.
Ve Yozgat halkının kafasından buz gibi soğuk bir su dökülerek, uykudan uyandırıldı.Yozgat Valisi Hüseyin Önal, “Yıllardır etüt proje programında bulunan 307 kilometre uzunluğundaki Balışeyh-Yozgat-Yıldızeli Devlet Demir Yolu hattı için 1999 yılında sembolik bir milyon lira ödenek ayrılmışken, maalesef 2000 yılı programında olmadığını gördük ve üzüldük. Bu demiryolunun inşası iddiasıyla Ankara-Sivas Demiryolu 150 kilometreye yakın kısalıyor. Yalnız Yozgat ve Yozgat ekonomisi değil, ülke ekonomisi de istifade edeceği bu projeye bizim gibi önem ve öncelik verilmesi temel arzumuzdur, Yozgatlının beklentisidir” dedi.
Yozgat halkının kara tren beklentisi, yüreklerde sadece pas tutmakla kalmadı, yüreklerin yumuşaklığını, şeffaflığını, hoşgörüsünü de demir yolu gibi, demire çevirdi..
Kara tren gelmez gayrı
Düdüğünü çalmaz gayrı
Vekillerimiz uykuda
Bizden haberleri olmaz gayri

Gibi nameler bir kez daha dudaklardan sokaklara döküldü...

KARA YERİNE HIZLI TREN
Onca yılın ardından 2008 yılında Kara Tren ile ilgili konu bir kez daha gündeme taşındı. Aynı yılın sonunda projenin hayata geçirileceği müjdesi verildi. Ankara-Yozgat- Sivas Hızlı Tren projesinin temeli, 2009 yılının Mart ayında Yerköy İlçesi Elmahacılı Köyü yakınlarında düzenlenen törenle atıldı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in hazır bulunduğu törene, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Eskişehir'den telekonferans sistemiyle katıldı.
Düzenlenen temel atma töreni öncesinde Yozgat'ta hızlı tren hakkında bilgiler veren Bakan Çiçek, Hızlı Tren projesinin Yozgat ve Sivas'a bahar havası getireceğini söyledi. Bakan Çiçek,Bugün Yozgat için inanıyorum ki baharın bir başlangıcı olacak. Bunu kabul etmek lazım. Bu proje Orta Anadolu'ya en başta Yozgat ve Sivas’a bahar havasını getirecek bir proje. Siyasette birçok temel attık, atıyoruz. Bunların büyük bir kısmı da hayata geçti. Ama bu proje çok farklı bir proje. Bu bir medeniyet, bu bir çağdaşlaşma projesidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve hükümetinin bir prestij projesidir. Bir vizyon projesidir. Hızlı tren projeleri Türkiye açısından asrın projeleridir. Maalesef geçmiş yıllarda demir yollarının ihmal edilmesinin ekonomiye ne büyük zararlar verdiğini, bazı şehirlerin gelişmesinin demir yollarının ihmal edilmesinden dolayı geride kaldığını söylemek mümkün” dedi.
Ulaştırmanın, hükümetin öncelikli sektörü olduğunu belirten Bakan Çiçek, “Her alanda ister kara yolu, ister hava yolu, ister demir yolu, ister deniz yolları, bizim en çok destek verdiğimiz ve en çok da mesafe aldığımız projelerin başında gelir. Bunların başında da işte şimdi temelini atacağımız bu projedir. Bugün Ankara- Sivas arası demir yoluyla 12 saat, Sivas- İstanbul 21 saat. Bu proje hayata geçtiğinde Ankara-Sivas arası 2 saat 50 dakikaya düşüyor. 12 saat yerine 2 saat 50 dakika, Yozgat ortasında olduğuna göre demek ki Ankara yaklaşık 1 saatlik bir mesafe. Bu projenin ihale bedeli 850 milyon liradır. Bizim Yozgat olarak 14 ilçemiz, köyümüz, ilimiz dahil yani Yozgat nüfusunun devlete 1 yılda ödediği vergi eğer tam tahsil edebiliyorsa170 milyon lira civarındadır” diye konuştu. 

UFUKTA GÖRÜNDÜ
Yozgatlının Kara Tren beklentisinin yerini alan Yüksek Hızlı Trenin sireni başkent dolaylarından duyulmaya başlanıldı. Hızlı tren ile ilgili çalışmaların sonuna, gecikmeli de olsa gelindiği belirtildi. Önceki açıklamalar bir tarafa son olarak geçtiğimiz Mart ayından itibaren deneme sürüşlerinin başlayacağı bildirilmişti. Ama korona virüsünün de devreye girmesiyle unutulan deneme sürüşünün en kısa sürede yapılabileceği kaydedildi. Yozgatlı çok bekledi, biraz daha bekleyip, Hızlı Tren ile uğurlayacağı yakınlarına mendil sallayacak.