Kalemi elime aldığımda, ılgıt ılgıt esen seher yeli penceremin camını okşuyordu. Kış, başını uzatmış, aylardan ocaktı. Camı okşayan belki de kara yeldi, ben ayıramamış olabilirim. Hülasa hava kurşun gibi ağırdı. Bana hacca gitmek için başvurduğunu söylediğinde içim ısındı. Sıra gelip de gitmeden önce uğrayacağını, deneyimlerimden faydalanacağını söylemiştin. “Ne zaman istersen buyur gel, beklerim. Öncelikle şunu söylemek isterim, hacca gitmeden önce kalben hazır olmalısın.” demiştim.
En kestirme sevgi yolu kalptir. Kâbe oradadır. Gönül orada tavaf yapar, her zikir duadır, Yaradan’la konuşmaktır. Aynen, namaz kılmak için seccadeyi serip divanına durduğunda, okunan dua ile kalpten yürünen sevgi yolundaki konuşmadır. Ama ne hazdır o, anlatıma sözcüklerim yetersiz kalır.
Çok önemli gördüğüm bir hususu unutmadan yazayım. Namaza durduğun an şeytanlar dört bir yanını çevirirler. Akıl dışı menfi düşünceleri, ne kadar muzırlık varsa önüne sererler. Hiç kendini suçlama. Şeytanlar yüklü insanlarla uğraşırlar. Allah yolunda donanımı olmayanlarla işleri olmaz. Namaz sırasında vermiş oldukları vesveseden sorumluluğun, günahın yoktur. Bilhassa yaptığın direnmeden dolayı sevabın vardır. Bir misal vermek isterim; cadde, sokak veya kırda yaprakları gür bir ağaç düşün. Üstünde meyve yoksa hiç kimse dokunmaz. Eğer onun üstünde çürük bir elma, erik olsaydı mutlaka taşlanırdı. Şeytanlar da yüklü insanlara musallat olurlar, taş atarlar. Allah şeytanının şerrinden korusun. 
Kıymetli dost, dervişlik ve sufilikteki ilk adım kalple başlar, son adım da kalple biter. Hayatta iki silah vardır ki, dünyada hiçbir fabrika bunu üretemez, yapamaz. Bu silahları kişi kendisi üretir. Birincisi kibir, ikincisi hırstır. Bu iki silah kişinin önce kendisini, sonra yakınlarını vurur. Önemli olan çok şey olup da hiçbir şey olmadığının farkında olmaktır.
Bir kişinin kariyeri sayfalar tutsa, sayfanın sonunda koca bir “hiç” yazar. Bunun farkında olan dervişin çantası hep dolu kalır, açıkçası kalbi. 
Bu satırların yazarı “hiç” olduğundan “hiç”ten bahsetmiş oldum. İbadet, inanç Yaradan’la yaratılan arasında kalmalıdır. Hayatı boyunca iki rekât namaz kılıp da İslamın özel kalem müdürü olanlardan sakınmak gerekir.
Kıymetli dostum, “hiç”in de nerede bittiğini bir dörtlükle noktalamak istiyorum:
Âşık Salim der ki sert geldi yatağım,
Kara topraklara sarılır kucağım
N’eyleyim ki bura imiş son durağım
Yalancı dünyaya darılır giderim