Annesi  öksüzü!...  ve  kardeşlerini;
 “Arife  gününün  suyuyla  yıkamak  Sevaptır”  diyerek  güzelce  çimdirdi  (Banyo)  ellerine de  kına  yakarak:
  “haydi  şimdi  yatıp  uyuyun  Sabah  Bayramdır  kısmet  olursa  erken  kalkacağız”  der  ve  Çocukların  uyumasını  sağlar.
Tatlı  ve  güzel  uyku  ardından  Sabah  olur  Annesi  Çocuklara  seslenerek:
-Haydi  kalkın  size  pınardan  Zemzem  suyu  getirdim  Bayram  Sabahı  pınarlardan  akan  su  Zemzem  olurmuş  der.
Çocuklar  yataklarından  fırlayarak  Annesinin  pınardan  helkeler  ile  getirdiği  Zemzem  suyuna  üşüşürler  Öksüz  ırgatlıktan  gelmiş  gibi  içiyordu  Annesi  Öksüze  seslenerek:
-Yavaş  oğlum  boğulacaksın  önce  bir  Besmele  çek  der.  Öksüz  Annesine  seslenerek:
-Anne  Zemzem  ne  kadar  güzelmiş  aklına  Sevdiğin  hangi  yiyeceği  ve  içeceği  getirirsen  tadı  ona!...  benziyor  diye  söylendi  Annesi de:
-Öyledir  gurban olduğum  , öyledir  diye  cevap  verir  bir  taraftan da  “çabuk  hazırlan  Bayram  Namazına  gideceksin  der  ve  öksüzü  evin  Erkeğimmiş!...  gibi  hazırlayarak  Bayram  Namazı  için  Camiye  gönderir.
Öksüz  cemaat  ile  birlikte  Bayram  Namazını  kılarlar  Caminin  İmamı  Cemaate  seslenerek:
-Kimse  bir  yere  dağılmasın  birlikte  Köy  Mezarlığına  gideceğiz  önce  Mezarlıktaki  Gariplerle!...
Bayramlaşalım  daha  sonra  Köy  odasında  yemek  yenilecek  ve  daha   sonra  istediğinizin  yere  gide  bilirsiniz  diye  seslendi.
Kalabalık  hep  birlikte  Mezarlığa  vardılar  Mezarları  karşılarında  görecek  şekilde  yere  çömeldiler  İmam  başta  olmak  üzere  okunan  Kur’anı  kerim  ve  Duaların  ardından  herkes  Mezarlıktaki  dostlarının  Kabirlerine    vararak  ziyaretlerini  tamamladılar.
Öksüzde!...  Babasının  Mezarına  vardı  diz  üstü  çömelerek  Babası  için  gözlerinden  süzülen  yaşlarla  dua  etti.
 Daha  sonra  oradaki  bulunan  kalabalık  dağılmadan  Köy  odasına  gelerek  hazırlanan  yemek  sofrasına  oturdular.
Öksüz  ağlayarak  eve  Annesinin  yanına  geldi  Annesi  ile  Bayramlaştıktan  sonra:
-Anne  herkesin  Babası  Köy  odasına  yemek  götürüyor  bende  oraya  yemek  götürmek  istiyorum  der.  Öksüzün  Annesi: 
-Senin  geleceğini  düşünerek  bende  bir  tepsiye  yemek  hazırlamıştım  der  ve  hazırlanan  yemeği  öksüz   Annesinin  elinden  alarak  Köy  odasındaki  yemek  dağıtıcılarına  teslim  eder  kendiside  aç  karnını  doyurmak  için  kalabalığın  arasına  sıkışarak  oturur  ve  yemekler  yenir  dualar  edilir.
Evet  Öksüz!...  Çocuk  aklıyla  çok  şeyler  yapıp  mutlu  oluyordu.  İmkanı  olanlar  ya  bizler   Kocaman  aklımızla!...  neler  yapıyoruz? Hiç  düşündük mü?...
 
Güzel   İnsanlar.  Malum   önümüzden   gelen   güzel  bir  Ramazan  Bayram’ı    kısmet olursa  Yeşilova  Köy’üme  gideceğim.
Bu   nedenle ,    istedim ki , kısada olsa Yozgat’ça    Köyümde  ve  yöremizde  sıkça  konuşulan  şivelerin  yazıldığı  dörtlük  şiirlerle   Memleketin tadını çıkaralım.
 YOZGATÇA
Leğenin  köyde  adına  İlaan,
Dur  bekle  yerine  Eçik  dur  Alen,
Erkek  çocuklara  deniyor  Oğlan,
Eğleşme  yerine  Alenme  denir.
 
Fırlat  Kötele , İşlikse  yelek,
Guyruğu  kısa  olana  Godek,
Ne  yapalıma  kısaca  Norek,
Tahıl  ölçeğine  Urupla  denir.
 
Kelebeğin  bizde  adı  Kepenek,
İtme  ile  toplamaya  Kürümek,
Omaç  sade  yağla  karışık  ekmek,
Küçük  tufalete  Ganalma  denir.
 
Obur  Buğarsak, çeneye  Duşka,
Rüyaya  Düş  denir  Kargaya  Garga,
Misafire  denir  buyur  Gonağa,
Yumurta  aşına  Gaygana  denir.
 
Kekile  Perçem  Öpçe  şımarık,
Yayıktan  çıkan  ayrana  Gatık,
Pişmiş  buğdaya  denilir  Hedik,
Herhalde  yerine  Ellaham  denir.
 
Yalancıktan  rol  yapana  Mustur,
Hak  yolda  gidene  Kur’an’dır  düstur,
Bu  kelimeleri  sen  hep  yazıp  dur,
Çok  konuşana  Geveze  denir.
 
Acemi  yerine  Toy  una  Ufra,
Bunları  bilmeye  Yozgat’a  uğra,
Şimdide  geldi  bizlere  sıra,
Kocanın  yerine  Herif  denir.
Yozgatca dan alıntı  
   Bayramınızı  tebrik  eder.  Tüm  İnsanlığa  ve  İslam  alemine  hayırlar  getirmesini  ve  Sevgi, Sağlık  diliyorum.
Selam  ve  duayla.