Bayramlar sevinçlerin-mutlulukların paylaşıldığı günlerdir. Özlemlerin bittiği, hasretin sevince dönüştüğü mutlu günlerin adıdır bayram. Hüzne, acıya ve sıkıntıya inat hayata gülebilmektir bayram. Elemleri, üzüntüleri geride bırakıp “Hayat devam ediyor” diyebilmektir bayram…
“Bayram gelmiş neyime / Kan damlar yüreğime” diye acılı türkülere döksek de feryadımızı; dosta kapıları açıp yüzüne gülümseyebilmektir bayram. On iki ay boyu küs kalsak da, çat diye kapımızı açıp “Bayramınız mübarek olsun” diye elimize sarılan komşumuza sarılıp kucaklaşabilmektir bayram.
İşte böyle bir bayrama daha kavuştuk. Canları Hakk’a kurban ederken, sevgilerimizi mutluluğumuzu da dostlarımızla paylaşacağımız bir kurban bayramına daha kavuşmuş bulunuyoruz. Mevla hakkımızda hayırlı eylesin…
Bu bayram da en çok dikkat edilmesi gereken konunun trafik canavarından korunmak olduğunu söylemeliyiz. Bayram yapalım derken sevinçleri hüzne dönüştürmeyelim. Bayramı kana bulaştırmamak için trafik terörüne karşı hep birlikte karşı duralım. Çünkü bayramlarda Azrail 24 saat mesai yapıp bayramlarımızı hüzne dönüştürebiliyor.
Kader ve kaza da olsa ona karşı tedbir almak ve kazadan beri olmak alacağımız tedbirlere bağlı.  İlahi adalete inancımız var. Ancak tedbirsizliğe kurban gitmek istemeyiz.
Bayramları sevince ve mutluluğa dönüştürmek için kardeşliği ön plana çıkarmamız gerekiyor. Dostlarımızla, akrabalarımızla, yakınlarımızla bayramlaşmayı ihmal etmemeliyiz. Müslüman’a kin düşmanlık yakışmaz. Düşmanlıkları dostluğa, kin ve öfkeyi de kardeşliğe dönüştürmek elimizdedir. İnsan olmak önemli, kardeş olmak önemli, insanlığa ve kardeşliğe yakışanı yapmak zorundayız.
Hastalar vardır, düşkünler vardır, onları ziyaret etmeyi unutmamalıyız. Anne ve babamızın, ninelerimizin, dedelerimizin, büyüklerin ellerini öpmek için kapılarını çalmalıyız, dualarını almalıyız. Kimsesizleri, garipleri, yetimleri, yoksulları unutmamalıyız. Çevremizi, komşularımızı ve selam verdiğimiz dostlarımızla bayramlaşmayı geleneksel hale getirmeliyiz.
Çoğumuzun yapmadığı bir şey var. Sitelerimizde, apartman sakinleriyle mutlaka bayramlaşma günü tayin edip topluca bayramlaşmanın zevkini yaşamalıyız. Öncelikle bayramlaşmayı camilerimizde başlatmalı, camiden çıkmadan cemaatle kucaklaşıp bayramlarını tebrik etmeliyiz. Camileri bayram alanına çevirmek de elimizdedir.
Bu bayram paylaşma ve yardımlaşma adına adımların atılacağı, yoksullara ve fakirlere elin uzatılacağı, ekmeğimizi onlarla bölüşüp sevinci birlikte yaşayacağımız bir bayramdır.
Hak adına kurban ettiğimiz kurbanlıkları Peygamber Efendimiz (S.A.V) buyruğuna uygun olarak pay etmeli, bir kısmını dostlarımızla, bir bölümünü fakir ve yoksullarla kalan bölümünü de hane halkıyla oturup yemeli, bayramın mutluluğuna birlikte kucak açmalıyız.
Bu duygularla Kurban Bayramınızı tebrik ediyor, mutlu bayramlar diliyorum. Bayramda birlik ve beraberliğimiz için, akan Müslüman kanının durması için, ülkemizin huzur ve güveni için dua etmeyi, unutmayalım.
Terör belasının ebediyen sona erdirilmesi için üzerimize düşeni yaparken kardeşlerimiz adına dua edelim. Suriye, Filistin, Mısır, Irak, Çeçenistan, Hindistan, Doğu Türkistan, Arakan, Çin gibi bir çok ülkede zulüm gören Müslüman kardeşlerimiz için de dua etmeyi ihmal etmeyelim.
Ayrıca mezarlıkları ziyaret edip geçenlerimize Fatiha okuyalım. Huzurevlerini, yurt ve yuvaları ziyaret edip, düşkün ve sahipsizlere sahip çıkmak da görevimiz olsun. Arife günü sabah namazı ile başlayıp bayramın dördüncü günü ikindi namazı ile sona erecek olan “Teşvik Tekbirlerini” getirmeyi de ihmal etmeyelim inşallah.
Kurban Bayramınızı en içten duygularımla kutluyorum.  Mutlu bayramlar…