Koca bir Ömür, 80 yıllık çileli bir hayat. Eskilerin hayatı sıkıntılı, çile ve ızdırap dolu. KÖYÜMÜZ Kırım Yozgat'a 15 km uzaklıkta, Akça Dağın eteklerinde kurulmuş 70- 80 haneli bir köy...
İlkokulu Köyümüzde okuduk, çocukluk yıllarımız Köyde geçti. Çilenin, ıstırabın, Yoksulluğun merkezinde. Rahmetli Dedem Kara Mahmut Yetimler Sülalesinden - babam " Biz sofuoğullarındanız" derdi. Dedem yaşadığı bir talihsiz  kaza sonucu cezaevine girmiş ( Kan Bedeli Ödemiş) geride kalanlar sıkıntı ve Yoksullukla yüzleşmişler. Ninem (Safiye Sargın) o yolları Ağlayarak anlatırdı." Çok çile çektik çok " der içini dökerdi: dertlerini anlatırken: 
Seydi naçar ağlama /Gündür geçer ağlama
Bu kapıyı kapayan Allah/ Bir gün açar ağlama .. Dörtlüğünü çok söylerdi..
KIRIM bir dağ- orman köyü. Hayvancılık, tarım ve orman ürünleri köyün en ciddi geçim kaynağı. Irgatlık, Harman kaldırma, Bağbozumu benim en çok Sevdiğim zamanlardı. Ancak bu dönemler köylüler için sıkıntılı ve çileli günlerdir. Biz olaya çocukça baktığımız için eğlenceyi seviyorduk. Köy Odaları, Kış eğlenceleri ve  Ninelerimizin masallarıyla büyümüştür.
1974 lü yıllarda ben liseyi bitirmiş üniversite hayali kuruyordum. O yıllar da Yozgat'a bir fabrika kurulmuştu. Babam Fabrikaya Müracaat edince rahmetli dedem göndermemde göndermem diye tutturmuş evi ahı  fiğana  çevirmişti; hatta babama Hakk'ını helal etmeyeceğini söylemişti.
Sıkıntıların kadını Ninem araya girip yalvara yakara ikna etmek istese de becerememişti. Yalvarma ve yakarışlar işe yaramayınca babam  Bir yolunu bulup fabrikada işe başladı ve bizim Yozgat macerası  devreye girdi. Büyük aile ikiye bölündü, yarımız Köyde diğer yarımız Yozgat ta. Ama her hafta sonu yine Köyde birleşiyorduk. 
Çile ikiye katlamış oldu. 1975 de önce Ninem Safiye Sargın' ı daha sonra da Dedemi toprağa verdik. Köy Hayatımız sekteye uğramış oldu. Benim yüksek okul macerası başladı. Annem Analık elinde büyümüş okuma yazması yoktu. Öğretmeni sanki babamdı: Babama (Hafız- anlamında)  Havız derdi. Aslında babamın da okuma yazması yoktu. Ağızdan öğrenmiş ezbere ayet ve dualar okuyarak evde anneme namaz kıldırırdı. Kısa bir sürede olsa bi dönem mutlu yaşadılar.
Develik, Yukarı Çatak, Yukarı Nohutlu ve Fatih Mahallesi, kiracıydık dolaştık. Fatih Mahallesi Çamlık Kenarından Alaaddin Onbaşı ile bir arsa Alıp gecekondu Yaptılar. Rahmetli annemin çabası gayreti halen gözümün önünde.. Yoksulluk tavan yapıyordu bizim evde.. Sonra ben mezun oldum ve göreve başladım. Babam malulen emekli oldu. Annemi ve babamı baş başa verip ağlarken bulmuştum. Emekli olduk nasıl geçineceğiz diye ağlaşıyorlardı.  Ben de : "Yapmayın bundan sonra sizi devlet Baba besleyecek"  anne demiştim. 
1980 sonrası toparlandığımız dönemdi. Bir evimiz oldu, işimiz aşımız oldu. Taki 1997 Yılına kadar. Annem yuva kuran Dişi kuş misali Karatepe Mahallesinde kooperatif yolu ile bir daire aldırmış buraya yerleşmişlerdi. Babam 20 yıl emekli maaşıyla geçindi. 97-sonu 98 Başlarında annemizi kaybettik. Hepimiz başındaydık. Ankara Sosyal Sigorta Hastanesinde Çil yavruları gibi dağıldığımızı ve yuvanın yıkıldığını Anladık. 
Babam Dayanamadı yeniden evlendi, Hayatımız da bir de Analık dönemi Başlamış oldu. Bir müddet iyi geçindiler ama maceranın sonu hüsranla bitti. Hastalık, sıkıntı, çile üst üste geldi. Aldığı darbeler kaza ve aile sıkıntısı babam için çileye dönüştü. çekilmez hale geldi ve hastalık unutkanlık  bilinç kaybı Yaşadı. Ne yaptıysak da bir çözüm yolu bulamadık, yoğun Bakım, hastane derken koca bir Ömür Yozgat Şehir Hastanesinde sona erdi. 26- 27 Ocak 2017 cuma gecesi hayata noktayı koydu ihtiyar!...
Hikaye uzun, bir değil bir kaç hikaye var; Hayatımızda hemde kördüğüme dönüşen hikayeler!...80 yıllık Ömür hitam bulmuş ağrılar elemler ve Acılar susuvermişti...Babamla köy anılarım çok; çok hikaye, çok masal Anlattı bize; zaman buldukça bunları paylaşırız inşallah...
DOSTLARIMIZA TEŞEKKÜR EDiYORUZ
Babamın vefat nedeniyle bizi arayan, cenazeye Katılan evlerimize gelen, telefon eden mesaj çeken yüzlerce dostumuz arkadaşımız akrabamız oldu ( Ne yazık ki, isim isim yazmamız imkansız ) hepsine teşekkür ediyor şükranlarımızı sunuyoruz. 
Kardeşim Bekir Sargın Yozgat Belediyesinde Çalışıyor Belediye Başkanı Kazım Arslan bey de dahil tüm mesai arkadaşları geldi, KIRIM Köyünden dostlarımız komşularımız akrabalarımız geldi hepsine teşekkür ediyoruz. 
Vali Yardımcımız Şükrü Çakır bey, Dernekler Müdürümüz Hakkı Yurtlu Bey, mesai arkadaşım Ismail Koçak, Ileri Gazetesi Çalışanları, Sorgun Şair Yazar - Ozan Aşık Dernek Başkan ve Yöneticileri, Yozgat ve Ankara daki dostlarımız, dünürlerimiz, komşularımız, Dostlarımız arkadaşlarımız, bizzat gelerek baş sağlığı dileğinde bulundular hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyor şükranlarımızı sunuyoruz. 
Cenazeye Katılan, toprak mevlidinde bulunan, telefonla bizlere ulaşan, yüzlerce mesaj yazan evlerimizi ziyaret eden (isimlerini saymakta zorlanacağım) tüm dostlarımıza, arkadaşlarımıza ve komşularımıza teşekkür ediyoruz. Onları unutmak imkansız. Onlar bizim can damarımız, Atalarımız- büyüklerimiz. Allah Mekanlarını cennet eylesin. Nur içinde yatsınlar!.. Rabbim sizlere sağlık versin hepinize şükranlarımızı  sunuyoruz...
Sargın Ailesi Adına ( Ahmet ve Bekir Sargın )