MİLLİYET Gazetesinin tecrübeli eğitimci yazarlarından, televizyon programcısı Abbas Güçlü, köşesinde köy okullarının yeniden öğretime açılması gerektiğine dikkat çekti...
'Aklın yolu birdir' der atalarımız. Daha önce hem haber yaparak, hem de kaleme aldığımız yazılarımızda bu konunun önemine dikkat çekmeye çalışırken, Yozgat Bozok Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mustafa Böyükata, bu görüşünü bir adım daha öteye taşıdı. Böyükata, ilçeleri, beldeleri gezdi, köylere gitti. 'Köyden ODTÜ'ye nasıl gidilir?' sorusunu yöneltip, yanıtını verdi. 'Köy okullarının akademik olarak değerlendirilmesi' gerektiğinin altını çizdi. Konferanslar verdi...
Şimdi konu ulusal düzeyde gündeme gelmeye başladı. Abbas Güçlü ile başlayan bu yayılma farklı platforlarda tartışılacaktır. Bunun uygulamaya konulması kaçınılmazdır/zorunludur. Köyler boşalmakla kalmıyor. Boşalan köylerle birlikte toprak ile olan ilişki ortadan kalkıyor. Toprakla ilişkinin bitmiş olması üretimi yok ediyor. Ülkeyi dışa bağımlı kılıyor...
'Bir öğrencinin bile feda edilemeyeceği' gerçeğinden hareketle 'evde eğitim' sistemini devreye sokan Milli Eğitim Bakanlığı'nın  köy okullarını görmezden gelmesi beklenilemez. Bir öğrenci için bile köy okulunu eğitim-öğretime açık tutmak gerekir. Köy okullarında görev verilecek öğretmenlerin özel eğitimden geçirilmeleri de gereklidir. Teşvik edici konuların da ele alınması gerekir...
Üniversiteler bünyesindeki Ziraat Fakülteleri'nde kısa süreli eğitim alacak öğretmenler, ek ücretle köylerde görevlendirilip, hem çocukların eğitimlerini hem de köyde kalanların eğitimlerini üstlenmesiyle tarımsal üretim yeniden başlar...