Adı  Reyhan’dı, aramızda çokça yaş vardı. “Abi”  derdi, gözlerinin içi gülerdi. Beni severmiş gizli gizli, her gece bir kez daha görmeyi dilermiş.
     Gül dalında gonca, baharda yalnız bir serçeydi, hep yalnız gezerdi. Sorardım “bir sevenin, bir beklediğin yok mu?” Susardı…
    Sevmeler onda saklı kaldı, öğrenmeler bende. Yaşam yeni bir öğretiyi tescilliyordu masum yürekli Reyhan’ın güzel gözlerinde. Zaman, gerçek aşkın yanında mıknatısa tutulmuş, bir metal dansında oradan oraya çarpıyordu kendini. Ne yapacağını bilemiyordu. Ne bir ileri, ne bir geri gidebiliyordu…
    Adı  Reyhan’dı, çokça sevenleri vardı. Beni severmiş gizli gizli, aramızda çokça yaş vardı, yaşım ömrü yarılamıştı. Bilemedim ilk kez sevmeyi ve ilk kez gerçek aşkı göremedi gözlerim…
Bir sabahtı bütün duygularını yazdığı mektubunu bulduğumda. “Adam” diye başlamıştı söze, “Adam…”
    Yüreğime söz geçirebilseydim, bütün rüyalarıma dur diyebilseydim ve görme gözlerim, hayaller kurma çılgın aklım diye söyleyebilseydim kendime, dinlettirebilseydim bütün ruhuma seni özlemelerin bana yasak olduğunu, az sonra bu şehirden sensiz gider miydim?
    Sen lodostun, poyrazdın, fırtınaydın rüzgârında savruldum. Sen aşktın, sen baştan sona şiir ve sen dünya kurulduğundan bu yana gelmiş  geçmiş en büyük yürektin. Aşk büyüne kapılmış, saçlarının dalgasına karışmıştım, çekim yasasına aykırı olamadım yani yasaklayamadım seni bana adam…
    “Sen nasılsın çocuk?” Dediğin bütün vakitlerde çocukluğuma hayıflandım, büyümeyen bedenime, geçmeyen, sana yetişemeyen yaşıma kızdım. Aslında yoktu bende öykünme, yoktu sana geç kalmışlık, tam zamanıydı sana varmanın fakat her defasında “abi iyiyim” demek düştü payıma…
    Şimdi gidiyorum buralardan çünkü seni gizli gizli sevmelerden sıkıldım. Şimdi gidiyorum buralardan seni özgürce sevmelere yetişmek ve seni sensizde olsa sonsuza kadar yaşamak için. Duyar gibiyim “ah! Çocuk sen ne yaptın?” demelerini. Aslında ben bir şey yapmadım, gönlümün, yüreğimin, beynimin ve bütün ruhumun diretmelerine dayanamadım sadece. Yani hepsi bu, yani çok sevdim, yasaktım ama sana, yasaktın belki de bana…
    Adam seni çok sevdim. Her ne kadar sen çocuk görsen de, ben bende seni hep denk gördüm. Kalbimin “o” en gizinde sonsuza kadar yaşayacaksın. Seni sevdiğimi bilmeden yaşama ve ben bu duygumu söylemeden ölme hakkımı kullanmak istemedim…
    Merak etme sana büyüyene kadar yaşayacağımdan hiç şüphen olmasın…
    Seni çok sevdim ve büyüyene kadar sana ve sonsuza kadar seveceğim, sen dönmesen de bir gün bana.
    Elveda…
    Adı  Reyhan’dı, bir sabahtı mektubunu bulduğumda. Çok sevenleri varmış fakat o beni severmiş gizli gizli. Aramızda çokça yaş vardı “o” bana büyümeye gitmiş, “o”  bana bir gün yetişmeye…