26 Kasım 2016’da Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından “Ceviz Yetiştiriciliği ve Besin Değeri” konulu bir konferans düzenlendiğini, konuşmacı olarak da Kastamonu Üniversitesi Öğretim üyelerinden Prof.Dr. Seyit Mehmet Şen’in katıldığını İleri Gazetesi’nin haberinden öğrendik.
İlimiz açısından böyle önemli bir konferansın üniversite tarafından ele alınmasından dolayı memnun olduğumuz kadarıyla, daha kapsamlı bir duyuru yapılarak çok sayıda katılımcıyla konferansın merkezi bir salonda enine boyuna tartışılmadan yapılmasından dolayı da üzüldüm.
Büyük çapta göç veren, iş ve aş bekleyen halkımızı toprağa bağlayıp, ek gelir getirmesi bakımından cevizle ilgili Elazığ’da, “Bir ceviz ağacıyla bir dut ağacı olan evde kıtlık olmaz” sözünü ilimiz açısından da “Bir ceviz ağacıyla birkaç üzüm asması olan evde kıtlık olmaz” denilebilir. 
Çünkü ilimizin havası ve toprağının ceviz ve asma yetiştirmesine elverişli olduğu gerçek. Hal böyle iken ceviz ve bağ yetiştirmesinin gecikilmeden ele alınıp, desteklenmesini elzem olarak görmekteyiz. Bu atılımın öncülüğünü de büyük bir şansımız olan üniversitemiz bünyesindeki Ziraat Fakültesi’nden bekleyebiliriz. Anılan konferansta, çabuk üretime geçilmesi bakımından da aşılı ceviz dikilmesinin dile getirilmesine dair öneriye de canı gönülden katılıyoruz. 
Ancak ceviz bahçesi kuranlar, aşılı ceviz fidanının soğuğa ve ayaza dayanmadığından yakınmalarına karşın, bahçeme diktiğim ceviz fidanının çevresine çukur açıp, kurban kanı ve sakatatını verdiğimde aşısız ceviz fidanının da kısa sürede ürün vermeye başladığına tanık olduğum gibi, selin getirdiği tarla toprağıyla da ceviz fidanlarının hemen boy atıp, yetişmesini izledim. 
Öte yandan ekilişinden ancak elli yıl sonra palamut vermeye başladığı bilinen meşenin de Merkez Kuşçu Köyü’nde ekilişinden 8-10 yıla varmadan palamut vermeye ve palamutların da ceviz büyüklüğünde olduğunu Öğretmen Musa Gündoğan gözlemlerine dayanarak ifade ettiler.
Gerek çabukça pıhtılaşıp katılaşan kanın kolayca taşınıp ceviz fidanlarına verilmesinin ve gerekse meşenin erken palamut vermeye başlamasındaki toprak, su ve gübre faktörünün ceviz için de incelenip gündeme getirilmesi yararlı olur kanısındayım.
Bir başka önerimde şu olacak; Bu yıla kadar, beyaz et üretimi yapan tavuk çiftliklerinde kesilen tavuk sakatatlarının tavuk yemi olarak tekrar tavuklara yedirilmesinin yasaklanmasıyla 1 milyon tonluk sakatatın nasıl bertaraf edileceği sorununun yaşandığına değinilmekte.(5 Ocak 2017-Hürriyet Gazetesi)
Sakatatın gübre haline getirilip ağaçlandırma ve meraların ıslahında kullanılması yönünde araştırma yapılmasını gerekli görmekteyim.
Üçüncü bir hususta, Merkez Kale ve Yerköy ilçesinin Salmanlı yöresindeki bazı köylerde Antep fıstığı aşılanan yabani menengiç ağaçlarının yetiştiği bilinir. Bu ağaçlara da denemek maksadıyla Antep fıstığı aşılanmasını, Kale Köyü ekseninde bulunan geçmişte pamuk yetiştirildiğinden önceki adı Pambucak olan Pembecik Köyü ve poyraza duldalığı yönünden Yozgat’ın Iğdır’ı sayılan Topaç Köyü ve  rakımı düşük Salmanlı yöresindeki köylere de uygulama bahçeleri kurulmak suretiyle aşılı Antep fıstığı fidanlarının temin edilip, denenmesini de yine Ziraat Fakültesi’nden beklemekteyiz.