Yozgat’ın merkez Tekke Mahallesi’nde yer alan Tekke Arap Dede Cami, sahip olduğu tarihi dokusu ve özgün mimarisiyle şehrin önemli kültürel varlıkları arasında öne çıkıyor.

Sorgun'da Kitap Günleri sona erdi Sorgun'da Kitap Günleri sona erdi

Manşet (4)

YOZGAT’IN MANEVİ VE KÜLTÜREL SEMBOLÜ

Tekke Arap Dede Camii, sadece ibadet amacıyla kullanılan bir yapı olmanın ötesinde, Yozgat’ın tarihî ve kültürel hafızasında önemli bir yer tutmaktadır. Caminin önünde ve doğu kısmında yer alan küçük hazire, burada yatanların şehre ve bu yapıya kattığı manevi değeri simgelemektedir.

Yapının hem mimari özellikleri hem de barındırdığı tarihî belgelerle, Yozgat’ın geçmişine ışık tuttuğu ve gelecek nesillere aktarılması gereken önemli bir kültür mirası olduğu değerlendirilmektedir.

Manşet (2)

TARİHİ KİMLİĞİ TEMSİL EDİYOR

Çamlık Caddesi ile Seyfi Ağa Caddesi’nin kesişim noktasında konumlanan bu cami, sadece bir ibadethane olmanın ötesinde, geçmişten günümüze uzanan derin bir tarihî kimliği temsil ediyor.

Caminin kesin inşa tarihi bilinmemekle birlikte, harim girişinde yer alan “Sene H.1327” (Miladi 1899–1900) ibaresi, yapının bu tarihte kapsamlı bir onarım geçirdiğini göstermektedir. Ancak camiye ait Hicri 1 Zi’l-Hicce 1257 (Miladi 14 Ocak 1842) tarihli bir vakfiye belgesi bulunmaktadır. Bu belge, yapının en azından 19. yüzyılın ortalarında aktif olduğunu göstermektedir.

Bununla birlikte, caminin çevresindeki hazirede yer alan mezar taşlarından birinin H.1262 (1846) ve diğerinin H.1174 (1760) tarihli olması, caminin vakfiye tarihinden çok daha önceye dayandığını ve muhtemelen 18. yüzyılda inşa edildiğini ortaya koymaktadır.

Manşet (7)

Tekke Arap Dede Cami, kareye yakın dikdörtgen planlı ve düz tavanlı bir yapıdır. Harimin güney cephesinde, mihrap ekseninde yarım silindirik çıkıntılı bir mihrap yer almakta, batı tarafında ise oldukça sade tasarlanmış bir ahşap minber bulunmaktadır. Doğu duvarda bulunan ahşap vaaz kürsüsü ise ince sütunlar üzerine oturtulmuş sade ancak işlevsel bir yapı sergilemektedir.

Harimin kuzey kısmında, caminin ana gövdesinden çıkıntı yapan balkon tarzı bir mahfil yer alır. Mahfile, girişin hemen yanındaki küçük bir odada bulunan merdiven aracılığıyla çıkılmaktadır. Bu detay, yapının işlevselliği kadar mimari zekâsını da ortaya koymaktadır.

Camide ışıklandırma doğal yollarla sağlanmakta olup, doğu ve batı cephelerinde birer, kuzey ve güney cephelerinde ikişer adet dikdörtgen formlu pencere yer almaktadır. Güney cephede alt pencerelerin üzerinde ilave küçük üst pencereler de bulunmaktadır. Yapının içi ve dışı süslemelerden uzak, oldukça sade bir üslupla tasarlanmıştır.

Caminin kuzeybatı köşesinde kare kaideli, silindirik gövdeli bir minare yükselmektedir. Bu minareye son cemaat yerinin kuzeybatısındaki küçük bir kapıdan ulaşılmaktadır. Minarenin sarı kesme taştan inşa edilmiş olması, caminin geri kalan kısmına kıyasla daha dayanıklı bir malzeme ile yapılmış olduğunu göstermektedir.

Manşet (3)

Son cemaat yeri küçük ve çift katlı olarak planlanmış, yan cepheleri cami hariminin uzantısı niteliğindeki duvarlarla çevrilmiştir. Ön kısmı ise camekânla kapatılmıştır. Zaman içinde yapılan müdahalelerle bu alan doğu yönünde bir duvarla ikiye ayrılmış ve bir tarafı oda olarak kullanılmaya başlanmıştır. Yapı eğimli bir araziye inşa edildiği için, son cemaat yeri yerden yüksek konumda kalmakta; bu bölüme her iki yandan merdivenlerle ulaşılmaktadır.

Caminin çevresi taş duvarlarla çevrilidir. Yapının üzeri kırma çatılı olup, çatı örtüsü olarak oluklu kiremit kullanılmıştır. Geniş saçaklar yapıya estetik bir görünüm kazandırmaktadır. Cami sıvalı olduğu için duvar malzemesi net olarak gözlemlenemese de, taban ve tavan döşemelerinde ahşap kullanıldığı bilinmektedir.

Özellikle minarenin kesme taş malzemeden inşa edilmiş olması, caminin diğer bölümlerine göre daha sağlam ve gösterişli bir yapı unsuru olduğunu ortaya koymaktadır.

Muhabir: Alpaslan Demir