Yaklaşık 20 metre yükseklikteki şelale, damla damla akan suyu ve doğal güzelliğiyle hem yerel halkın hem de doğaseverlerin ilgisini topluyor.
Ağlayan Şelale, çevresindeki doğal dokusuyla adeta bir huzur noktası sunuyor. Ziyaretçiler, bu etkileyici manzarayı görmenin yanı sıra, şelalenin etrafında bol bol fotoğraf çekerek anı ölümsüzleştiriyor.
Şelale, özellikle hafta sonları doğa yürüyüşleri yapmayı sevenler için cazip bir destinasyon haline gelmiş durumda.
Ancak, Ağlayan Şelale’nin turizme kazandırılması gerektiği vurgulanıyor. Köçekkömü köyü sakinlerinden Recep Çetin, şelalenin potansiyelinin artırılması için yerel yönetimlerin bakım ve tanıtım çalışmalarına yönelmesi gerektiğini belirtiyor.
Çetin, “Buraya gelmek isteyenlere özellikle yaz mevsiminde tavsiye ederiz çünkü burası oldukça serin. Şehrin kalabalığından kaçmak isteyenleri buraya bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Doğasever Deniz Akalın, Yozgat’a bu kadar yakın bir bölgede böylesine özel bir doğa harikasının sahipsiz kalmaması gerektiğini ifade etti.
Akalın, “Yerel yöneticiler bu güzelliğe daha fazla önem verirlerse, Yozgat civarında benzer doğa harikaları keşfedilebilir. Bu tür doğal alanların turizme kazandırılması, hem yerli hem de yabancı ziyaretçilere hitap edecek önemli bir katkı sağlar” dedi.
Ayrıca, hafta sonlarını doğa yürüyüşleriyle değerlendiren İbrahim Erdoğan, “İlk kez geldim ve buranın havası oldukça değişik. Şelalenin yukarısından aşağıya indiğimizde nemli bir atmosfer var. Bu güzelliğin turizme kazandırılması çok iyi olur” ifadelerini kullandı.
Ağlayan Şelale, Yozgat’ın doğal güzellikleri arasında önemli bir yere sahip. Ancak, mevcut haliyle geniş bir ziyaretçi kitlesine hitap edebilmesi için daha fazla bakım ve tanıtım çalışmasına ihtiyaç duyuyor.
Yerel yönetimlerin ve ilgili kurumların, bu doğal alanın potansiyelini değerlendirmesi, Yozgat’ın turizm profilini zenginleştirebilir ve bölgenin ekonomik kalkınmasına katkı sağlayabilir.