Bu yöresel müzik tavrı, halk arasında "Sürmeli" adıyla da bilinirken, melodik yapısı ve icra tekniğiyle dikkat çeken bir üslup olarak öne çıkıyor.
Yozgatlı halk müziği sanatçısı Nida Tüfekçi'nin öncülüğünde tanıtılan bu müzik anlayışı, ilk kez radyo aracılığıyla dinleyiciyle buluştu. Dönemin bazı sanatçıları tarafından "Nida tavrı" olarak anılan bu stilin, Tüfekçi tarafından reddedildiği biliniyor. Tüfekçi, tavrın asıl kaynağının babası Hamdi Tüfekçi olduğunu belirterek, " Ben bu tavrı babam Hamdi Tüfekçi'den öğrendim ve geliştirdim. Eğer babama yetişemeseydim, bugün bu tavır yok olacaktı" sözleriyle kökene dikkat çekmişti.
Yozgat tavrının teknik özellikleri ise müzik otoriteleri tarafından da kayda değer bulunuyor. Bu tarzda, özellikle altmış dörtlük notaların kullanımı öne çıkarken, bağlamada "tiril" adı verilen hızlı taramalar icrayı son derece güç bir hâle getiriyor. Taramalar sırasında bir alt nota kıstırılarak yapılan çarptırmalar, icracının bilek hâkimiyetine ve hızına bağlı olarak şekilleniyor.
Sadece çalgısal değil, vokal açıdan da yüksek teknik yeterlilik gerektiren bu müzik tarzı, güçlü ses yapısı ve eğitilmiş bir gırtlak kullanımını zorunlu kılıyor. Bu yönüyle Yozgat tavrı, hem çalan hem de söyleyen için ileri düzeyde bir ustalık sınavı anlamı taşıyor.