“AK Parti siyaset üretemiyor, yargıyı araç olarak kullanıyor. Bu ülkede asıl yargılanması gerekenler hâlâ dokunulmazlık zırhının arkasına sığınıyor” diyen Aydoğmuş, iktidarın meşruiyet krizi yaşadığını ifade etti.
“YARGININ GÖZÜ, GÜÇLÜYE KAPALI, MUHALEFETE SERT”
Aydoğmuş, özellikle geçmiş dönemdeki yolsuzluk dosyalarına dokunulmazken bugün muhalefet belediyelerine ve yöneticilerine yöneltilen gözaltı ve tutuklama hamlelerinin halk nezdinde hiçbir inandırıcılığı olmadığını belirterek şunları söyledi:
“Bu ülkede dezenfektan ticareti yapan bakandan, adı bir sürü şaibeye ve yolsuzluk iddialarına karışmış siyasetçiler bakan, bakan yardımcısı, büyük elçi yapıldı, oğulları milletvekili yapıldı, makamlara getirildi.
Buna karşın muhalefet mensupları her gün ifadeye çağrılıyor, gözaltına alınıyor.
Anayasal hakkı olan protesto hakkını kullanan üniversite öğrencisi tutuklanıyor, lise öğrencisi okuldan atılmakla tehdit ediliyor.
Bu çifte standart, halkın vicdanını yaralıyor.”
“AK PARTİ ARTIK SİYASET ÜRETEMİYOR”
AK Parti hükümetinin, 2019 yılında Şehir Üniversitesini kapatarak, hem Ahmet Davutoğlu hem de Ali Babacan ve şimdiki maliye bakanı Mehmet Şimşek e yönelik bunlar hırsız iftirası atarak siyaset üretemediğini, siyaseti yasaklar ve iftiralar alanına çekeceğini o gün açıkça ortaya koyan İktidarın bugün artık siyasal meşruiyetini kaybettiğini ve krizi yönetemez hâle geldiğini vurgulayan Aydoğmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişteki alışıldık manevralarla bu süreci kurtaramayacağını şöye savundu: “AK Parti artık sadece koltuğu koruma refleksiyle hareket ediyor. Sayın Erdoğan, süreci tersine çevirmek için elindeki en büyük kartları bile harcamaktan çekinmez. Ancak halk artık bu oyunları yemiyor. Geçmişin yükünü temizlemeden, samimi bir yüzleşme olmadan bu sistem yürümez. Bugün açılacak herhangi bir AK Parti belediyesi davası da halk nezdinde yalnızca dikkat dağıtma operasyonu olarak algılanacaktır.”
“DAVUTOĞLU KALSAYDI, SİYASET TEMİZLENMİŞTİ”
Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlık sürecine de değinen Aydoğmuş, “Temiz Siyaset Yasası o dönem çıksaydı bugün Türkiye bambaşka bir yerde olurdu” dedi ve sözlerini şöyle noktaladı: “Eğer Sayın Davutoğlu görevde kalsaydı, bugün siyasi ahlak yasası yürürlükte olurdu. Bu ülke hırsızlardan, rant düzeninden, arka kapı ilişkilerinden kurtulurdu. Şimdi bize düşen bu karanlık tablodan çıkmak için cesaretle temiz siyaseti savunmaktır. Gelecek Partisi bunun için kurulmuştur ve biz bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz.”
