Başkan Adıgözel, “Ramazan’a giriyoruz, ama maalesef buruk ve mahzun bir şekilde... Bugün, özellikle Gazze başta olmak üzere dünya genelinde, toprakları işgal altında olan ve zorluklarla mücadele eden milyonlarca Müslüman kardeşimiz var. Bizler, bu mazlumların acılarına ortak olarak, dua ediyor, onların topraklarındaki işgalin son bulması için temennilerde bulunuyoruz” dedi.
Ramazan ayının tüm dünyada rahmet ve bereket getirmesiyle birlikte, Türkiye’de yaşanan ekonomik zorlukların da altını çizen Adıgözel, Türkiye’deki dar gelirli vatandaşların Ramazan’a adeta büyük bir ekonomik darboğaz içinde girdiğine dikkat çekti.
Gıda fiyatlarının fahiş şekilde arttığını belirten Adıgözel, “Ramazan öncesi gıda fiyatları, yoksul ve dar gelirli milyonlarca insanımızın belini büküyor. İnsanlarımız, Ramazan ayında hurma, zeytin, kayısı gibi temel gıda maddelerine dahi ancak vitrinden bakarak ulaşabiliyor. Ramazan pidesi, et, kıyma gibi gıda ürünleri ise artık ulaşılabilir olmaktan çıkmış durumda. Bu fiyat artışlarının sorumlusu ise fırsatçılar ve denetimsiz piyasa. Ticaret Bakanlığı ve Tarım Bakanı, bu durumu kontrol altına almak adına hiçbir adım atmıyor. Piyasadaki denetim eksiklikleri, vatandaşı daha da zor durumda bırakıyor” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açıklanan fitre miktarını da eleştiren Adıgözel, “Fitre miktarı 180 lira olarak belirlendi. Ancak bu rakam, 4 kişilik bir ailenin sadece bir günlük sahur ve iftar masrafını dahi karşılayacak kadar yetersiz. Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin 30 günlük gıda harcaması, asgari ücretin çok üzerinde. 4 kişilik bir ailenin, Ramazan boyunca sadece iftar ve sahur için harcayacağı toplam para 43 bin 200 lirayı buluyor. Ancak asgari ücret 22 bin 104 lira, en düşük emekli maaşı ise 14 bin 469 lira. Bu denli büyük bir uçurum, yoksulluk sınırındaki insanların yaşamını her geçen gün daha da zorlaştırıyor” ifadelerini kullandı.
Adıgözel, Ramazan ayında hayata geçirilen yardımlaşma uygulamalarına da değindi.
“Askıda ekmek” uygulamasının uzun yıllardır halk arasında yaygın olarak kullanıldığını belirten Adıgözel, “Şimdi ise askıda pide uygulaması başlamış durumda. Bu yardımlar, elbette güzel bir yaklaşım. Ancak Cumhur İttifakı ortağı MHP, askıda buğday uygulaması başlattı. Bu uygulama, kırsal kesimdeki vatandaşların artık öğütülmemiş buğdaya dahi muhtaç hale geldiğini açıkça ortaya koyuyor. Yoksulluk ve geçim sıkıntısı, artık köylümüzü dahi etkilemeye başladı” dedi.
Adıgözel, ülkenin içinde bulunduğu bu ekonomik dar boğazdan çıkış için erken seçim yapılması gerektiğini belirtti.
"Ekonomik kriz ve sosyal sorunların iç içe geçtiği bu dönemde, Türkiye’nin geleceği için en doğru adım, erken seçim kararı almak olacaktır" diyen Adıgözel, Yeniden Refah Partisi olarak iktidara geldiklerinde, Milli Görüş ve Adil Düzen anlayışıyla, yolsuzluğu ve yoksulluğu ortadan kaldıracaklarını vurguladı.
Adıgözel, sözlerini Ramazan-ı Şerif’in tüm halk için maddi ve manevi kurtuluş vesilesi olması temennisinde bulunarak sonlandırdı. Ayrıca, basın mensuplarına yerel gündemle ilgili soruları yanıtlayacağını belirtti.