Yozgat namaz vakitleri 19 Nisan 2024 Cuma Yozgat namaz vakitleri 19 Nisan 2024 Cuma

Fıkhi tabirle zekat; Allah’ın belirli yerlere sarf edilmek üzere dince zengin sayılan kişilerin mallarından belli bir payın alınması işlemini ifade eder.
Kur’an-ı Kerim’de zekat kelimesi iki yerde (Kehf, 18/81; Meryem, 19/13) sözlük anlamında; otuz ayette ise anlamında kullanılmıştır. Bu ayetlerin yirmi yedisinde namazla birlikte zikredilmiştir.
Zekat, hicretin ikinci yılında farz olmuş olup Kur’an-ı Kerim’de zekatın mana ve öneminden bahseden birçok ayet-i kerime vardır.
“Hidayet ve müjde, namaz kılan, zekat veren müminler içindir. Ki (onlar) namazı kılar, zekatı verirler, ahirete de kesin olarak inanırlar. “ (Lokman, 31/3-4)
“Yazıklar olsun o müşriklere ki onlar zekat vermezler ve ahireti de inkar ederler.” (Fussilet, 41/6-7)
“Sizin dostunuz ancak Allah, O’nun elçisi ve boyun bükerek namazı kılan, zekatı veren müminlerdir. (Maide, 5/55)
Bütün bu ayetler zekatın ne kadar önemli olduğunun açık delilleridir. Zekat, İslam binasının üzerine inşa edildiği beş büyük sütundan biridir. (Buhari, İman, 2; Müslim, İman, 5)
Aynı zamanda zekat, kişinin isteğine bırakılmış bir yardım değil, yoksulun zenginin malındaki hakkı ve zenginin yerine getirmek mecburiyetinde olduğu bir görevidir.
“Onların (zenginlerin) mallarında muhtaç ve yoksullar için bir hak vardır. “(Zariyat, 51/19) ayet-i kerimede sözü edilen hak, zekat hakkıdır..
Zekat, en güzel sosyal yardımlaşmadır. Yüce dinimiz, sosyal yardımlaşmaya büyük önem vermiştir. Çeşitli vesilelerle zenginlerin, yoksulları görüp gözetmelerini emretmiştir. Zenginlere zekat yükümlülüğü getirmekle de bu yardımlaşmayı sistemleştirmiştir. Zengin her yıl malının belli bir bölümünü yoksullara vermek durumundadır. Bundan daha iyi bir yardımlaşma düşünülemez.
Ancak zekatın ihtiyaç sahibini incitmeden verilmesi de önem arz eder. Kur’anı kerim bu hususta şu uyarıyı yapmıştır:
“Güzel bir söz (söylemek) ve affetmek, peşinden eziyet gelen sadakadan iyidir. Allâh, zengindir, halimdir. Ey iman edenler! Allah'a ve ahiret gününe inanmadığı halde malını gösteriş için harcayan kimse gibi, başa kakmak ve incitmek suretiyle, yaptığınız hayırlarınızı boşa çıkarmayın. Böyle sinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan düz kayaya benzer ki, sağanak bir yağmur isabet etmiş de onu çıplak pürüzsüz kaya haline getirivermiştir. Bunlar kazandıklarından hiçbir şeye sahip olamazlar. Allah, kâfirleri doğru yola iletmez. (Bakara, 2/263-64)
Bu uyarı toplumdaki ekonomik dengesizliğin yol açabileceği muhtemel olumsuz sonuçların azaltılabilmesi için zekatı önemli bir araç olarak sunmakla kalmıyor, aynı zamanda bunun işleyişinde son derece insani meziyetlere, psikolojik faktörlere de işaret ediyor.
Ayetten anlaşıldığına göre, zengin verirken gönülsüz davranmayacak, başa kakmayacak, aynı şekilde fakir de alırken ezilmeyecek, mahcubiyet duyması gerekmeyecek. Çünkü biri borcunu ödüyor, diğeri hakkını alıyor, başa kakma ve mahcubiyet için hiçbir neden kalmıyor.
Diğer taraftan:
-Zekat, Allah’ın verdiği servete bir teşekkürdür. Namaz, oruç gibi bedeni ibadetler, Allah’ın ihsan ettiği vücut sıhhat ve selametin şükrüdür. Zekat gibi gönüllü ödemeler de mal nimetinin şükrüdür.
-Zekat, fertlerin yarınından emin olarak, rahat ve huzur içinde yaşamalarına vesile olur. Bir yıl önce zekat verebilecek imkanlara sahip olanların, yoksulluğa düşmeleri halinde, kendilerine zekat verilmesi gerektiği anlayışını getiren İslamiyet, zekat müessesesi sayesinde, toplum içinde fakirliği ve yoksulluğu yok denecek kadar azaltmayı, hatta kaldırmayı hedef alır.
-Zekat, fakir ile zengin arasında dostluğa vesile olur. Müslümanların kardeşçe yaşamalarını temin eder. Fakirlerin toplumda onurlu ve mutlu bir hayat sürmelerini sağlar.
-Zekat, ilahi nimetlere şükran görevini yerine getirmeye vesile olur ve kişiye gönül zenginliği ve ruh yüceliği sağlar. Zekat veren başta cimrilik olmak üzere bir çok kötü huy ve alışkanlıktan arınır. Bu hastalık kişiyi mal uğruna kan dökmeye, vatana ihanete, devlet malını yemeye kadar götürür. İşte zekat-verildiği oranda- ödeyenin duygularını mala tutkunluk zilletinden temizler, paraya kulluk bağından kurtarır.
-Zekat, fakiri, borçluyu, yurdundan uzakta kalmış gurbetçiyi ihtiyacın esaretinden kurtarır. Onlara insanlığın yüce hedeflerine yönelme fırsatını bahşeder. Fakirin satın alma gücünü artırarak ekonomik hayata dinamizm katar.
-Zekat, fakirin gittikçe daha fakir olmasını, çeşitli hayati ihtiyaçların esiri haline gelmesini önleyerek ahlaki çöküntüyü, sınıfların teşekkül ve çatışmasını önler, toplum dayanışmasına bağlı sevgi, birlik ve beraberliği temin eder.
-Meşru ve helal yoldan zaruri ihtiyaçlarını gideren yoksul ve düşkünler zekat sayesinde hırsızlık, dolandırıcılık, adam çarpma, gasp gibi kötü davranışlara kalkışmaz, gayr-i meşru yoldan ihtiyaçlarını gidermeye kalkmaz. Böylece toplumun huzuru, refahı ve güven ortamı artar. O toplum huzurlu ve mutlu bir toplum halini alır.
-Zekat sermayeyi yatırıma zorlar. Çünkü elde atıl durumda yönlendirilmeyen sermaye, yıldan yıla zekat ödemeleri sebebiyle erimeye yüz tutar. Bu anlamda İslam ekonomisinin ekseni olan zekat ekonomiye ve içtimai hayata çok büyük faydalar sağlayan bir müessesedir.
-Zekat, sosyal güvenliğin finansmanında, herhangi bir zarar ve felakete uğrayan insanlara yardım elinin uzatılmasında mükemmel bir araçtır.
Müslümanlar bir vücut gibidir. Vücudun bir azası sızlayınca bu sızıyı öbür organların duymaması, mümkün değildir. Toplumda fakirlerin haklarına riayet edilmemesi, vücuttaki bir uzvun kanaması, gibidir; vaktinde tedbir alınmazsa kan kaybı bu vücudun hastalanmasına, belki ölmesine yol açarsa, aynı şekilde fakirlerin hakkına riayet edilmemesi sosyal bir kanamadır ve vaktinde tedbir alınmazsa bir canlı organizma olan sosyal bünyenin sağlığını, belki varlığını yitirmesine yol açacaktır.
Namazın bireysel ahlakı, zekatın ise toplumsal ahlakı gerçekleştirmeye yönelik oluşu bu iki ibadetin Kur’an’da çoğu yerde birlikte zikredilme sindeki hikmetin ne kadar anlamlı olduğunu ortaya koyar. Namaz, bireysel yükselişe, zekat ise adıyla örtüşecek şekilde, ferdi cimrilik, bencillik gibi kötü huylardan arındırma yanında toplumsal bünyenin sağlıklı bir şekilde büyümesine ve gelişmesine hizmet eder.

Editör: TE Bilişim