15 metrelik kuyuya düşen inek 3 saatte kurtarıldı 15 metrelik kuyuya düşen inek 3 saatte kurtarıldı

Ramazan-ı şerif ayımız hayırlı ve mübarek olsun. Sahurlarımız, oruçlarımız iftarlarımız, teravihlerimiz, mukabelelerimiz ve sadakalarımız gibi Ramazanı anlamlı ve unutulmaz kılan birçok eşsiz güzellikle bu yıl da yine dolu dolu yaşanacak. Bir mümine yaraşan şuur, vakar ve asaletle, yaşadığımız bu günlerin geçici dünya hayatında ebedi ahiret hayatımızı kazanabilmemiz için merhameti sonsuz Rabbimiz Teâlâ’nın bir ikramı olduğunu olduğunu biliyoruz. Kur’an-ı Kerim’i ve insanlığa her daim ümit aşılayan sevgili Peygamberimizi rehber edinerek bu bereketli günleri yaşayalım.
Her yıl Ramazan ayında İslam’ın hayat veren ilkelerinden birini gündeme alan Başkanlığımız, bu sene de Ramazan ayının temasını, “Ramazan Ayı ve Doğruluk” olarak belirlemiştir. Yüce Allah“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!” “ Ey iman edenler! Allah"a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun.”(Tevbe 117) “ Ey iman edenler! Allah"a karşı gelmekten sakının ve doğru söz söyleyin ki, Allah sizin işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın…”.(Ahzap 70)  bu ayeti kerimelerde her halimizle doğru olmamızı, doğru insanlarla beraber olmamızı ve doğru konuşmamızı istemektedir. Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Doğruluktan ayrılmayın. Çünkü doğruluk (insanı) iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğruluktan ayrılmazsa Allah katında "doğru/sıddîk" olarak tescillenir. Yalandan sakının! Çünkü yalan (insanı) kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi devamlı yalan söyler, yalan peşinde koşarsa Allah katında "yalancı/kezzâb" olarak tescillenir.”(Müslim, Birr, 105)“Allah"a inandım de, sonra da dosdoğru ol! (Müslim, Îmân, 62.”)
Mümin gönüllerde on bir ayın sultanı olarak yer eden Ramazan, bütün mahiyetiyle maddi ve manevi hastalıklarımız için bir şifa kaynağıdır, şifa ayıdır. Oruç bedenin zekâtı olarak, vücutta birikmiş zararlı unsurların defi için metabolizmaya büyük bir imkân sağlar. İnsanın, vücudunu diğer canlılardan daha farklı olarak madde ve mananın sırlı ve ahenkli bir birleşimi olarak görmeye başladığı bu ayda vücutlar yenilenir, dimağlar parlar... Allah Rasülü’nün “Oruç tutunuz ki sıhhat bulasınız” (Taberani, Mu’cemu’l-Ev-sat, VIII, 174) sözünü teyit edercesine ruh bedenlerimiz sağlık bulur.
Kur’ân-ı Kerîm’de adı anılan tek aydır Ramazan ayı. İşte bütün bu ayrıcalıkları sebebiyle kültürümüzde Ramazan, “on bir ayın sultanı” olarak kabul görmüştür. Ramazan ayı Kadir Suresi’nde de zikredildiği üzere Kur’an’ın nazil olmaya başladığı Kur’an aydır. Kur’an Peygamber Efendimize nazil oldu, “Seyyidü’l Murselin”( Peygamberlerin Efendisi ) unvanını aldı, Kuran’ı getiren melek Cebrail “Er-Ruhu’l-Emin” adını aldı, Hira mağarasının bulunduğu dağ “Cebel-i Nur” ( Nur Dağı ) oldu. Kur’an’ın nazil olduğu Mekke; Mükerreme, Medine ise Münevvere sıfatını aldı. Kendisine Kur’an nazil olan bu ümmet “En Hayırlı Ümmet” olma şerefine nail oldu. Kur’an’ın nazil olduğu Kadir Gecesi bin aydan hayırlı bir ömre bedel gece sayıldı. Öyleyse Kur’an ayında her evden en az bir hatm-i şerif okuyalım ve Kur’an’ın nurunu evimize ve gönüllerimize yerleştirelim.
“O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği Ramazan ayıdır. Artık sizden kim bu aya yetişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, başka günlerden sayısınca tutar. Allah sizin için kolaylık istiyor güçlük çekmenizi istemiyor. Sayıyı tamamlamanız, sizi doğru yola iletmesine karşı Allah’ın ululuğunu dile getirmeniz ve umulur ki şükredersiniz diye (uygun hükümler gönderiyor”( Bakara; 185 )
Ramazan İslam’ın beş temel esasından biri olan oruç ayıdır. “Ey iman edenler! Sizden öncekilerin üzerine yazıldığı gibi sakınasınız diye sizin üzerinize de sayılı günlerde oruç yazıldı. İçinizden hasta veya yolcu olan, başka günlerden sayısınca tutar. Orucu tutmakta zorlananlar için bir yoksulun (günlük) yiyeceği kadar fidye yeterlidir. Bir iyiliği mecbur olmadan yapan için bu (yaptığı) iyidir. Ama orucu tutmanız -bilirseniz- sizin için daha hayırlıdır”.( Bakara; 183 )
Oruç hem bedenen hem de ruhen tutulacak bir ibadettir. Sadece midemiz ve şehvetimizi değil gözümüz kulağımız, elimiz ve dilimizle oruç tutalım. Hatta kalbimizdeki kin, haset ve düşmanlıklara son verelim. İftarlarımızda ailecek dua edelim ve yemek yeme adabı ve eğitimi için bir fırsat bilelim. Sahur vakti, tevbe-istiğfar, teheccüt ve dua vaktidir. Camilerde ailecek cemaate katılalım teravih namazını kılalım. Ramazan ayı infak ayıdır. Zekâtımızı, sadakamızı bol bol verelim. Yoksul, yetim, öksüz ve muhtaç garipleri unutmayalım. Büyüklerimiz her geceyi Kadir gecesi, her geleni Hızır bil derlerdi. Ramazanın her gecesini Kadir gecesiymiş gibi yaşayalım. Yenilenme, arınma, rahmet, bereket, mağfiret ve sabır ayıdır. Değişim ayıdır. Güzelliklere (eğer kılmıyorsak namaza ) başlama ve kötü alışkanlıkları (alkol-sigara gibi ) geride bırakma fırsatı vardır bu ayda. Namaz ve oruç bütünlüğünü unutmayalım. Hem orucumuzu tutalım, hem de namazımızı kılalım. Ramazan ayı, huzur, güven ve barış ayıdır.
Cennetteki Reyyan kapılarının sonuna kadar açıldığı cehennem kapılarının kapandığı. şeytanların zincire vurulduğu aydır Ramazan. Ramazandaki iftar ve sahurlardaki yemek yeme alışkanlıklarımız konusunda doktorların ve uzmanların sağlıklı beslenme tavsiye ve uyarılarını kulak ardı etmeyelim. Ramazan bir eğlence ayı değil, ibadet ayıdır. Sağlık sorunları olanlar oruç tutmama ruhsatı konusunda mutlaka aile hekimlerine danışsınlar. Ramazanda özellikle temel gıda maddelerinde indirim yapanların Allah bereketini mutlaka kat kat verecektir. Ramazan bizi değiştirsin, biz Ramazanı değiştirmeyelim. Oruç tutmayanlar oruçluya saygı, oruç tutanlar tut(a)mayanlara hoşgörüyle baksınlar. İmsak ve iftar vakti ve hilal konusundaki seviyesiz bilgisiz yetersiz kişilerin açıklamalarına ve bu konudaki zihin bulandırıcı tartışmalara itibar etmeyelim. Diyanet İşleri Başkanlığımızın açıklamalarını esas alalım.
Diyanet Televizyonumuzun “Ramazan Sohbetleri’, hatimlerimizi ‘30 Cüz 30 Hafız’ ve ayrıca Kur’an öğrenmek ve bilenlerin eksikliklerini tamamlamaları için ‘Kur’an Öğreniyorum’ programlarıyla telafi edilecek.
Peygamber Efendimizin konuyla ilgili hadisiyle yazımızı bitirelim “ Ey insanlar! Yüce ve mübarek bir ayın gölgesi üzerimize düştü. Bu ayda bir gece vardır ki bin aydan daha hayırlıdır. Allah bu ayda oruç tutmayı farz kıldı, geceleyin ibadet yapmayı (teravih namazı kılmayı) nâfile kıldı. Bu ayda bir hayır işleyen kimse diğer aylarda bir farz işlemiş gibi olur. Bu ayda bir farz işleyen ise diğer aylarda 70 farz işlemiş gibi sevap alır. Bu ay sabır ayıdır, sabrın karşılığı ise cennettir. Bu ay yardımlaşma ayıdır. Bu ayda müminin rızkı bollaştırılır. Bu ayda kim bir oruçluyu iftar ettirirse bu, günahlarının bağışlanmasına ve cehennemden kurtulmasına sebep olur. Aynı zamanda oruçlunun sevabı kadar sevap verilir. Oruçlunun sevabından da hiç bir şey noksanlaşmaz. Bu ay öyle bir aydır ki evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem ateşinden kurtuluştur. Bu ayda köle ve hizmetçilerin ( çalışanlarının ) yükünü hafifleten kimseyi Allah bağışlar ve cehennem ateşinden kurtarır.”( Nesâî, Sıyâm, 5)
Ramazan ayı Allah’ın güzide bir armağanıdır. Ramazan Müslümanları insanî değerlerle ve ahlaki erdemlerle eğiten müstesna bir okuldur. Bu vesileyle, insanlığın bu salgın hastalık musibetinden kurtulmasını, Ramazan-ı Şerif’in milletimize, İslam âlemine ve tüm yeryüzüne selamet ve sekinet getirmesini, rızay-ı Bari’ye muvafık bir Ramazan geçirmeyi, millet ve ümmet olarak huzur ve sıhhat, selamet ve emniyet içerisinde Ramazan Bayramına kavuşmayı Rabbimiz Teâla’dan niyaz ediyorum.
Atıf AKŞİT
Boğazlıyan İlçe Müftüsü

Editör: TE Bilişim