Orucun Tanımı ve Mahiyeti
Oruç, imsak vaktinden iftar vaktine kadar yeme içme ve cinsi münasebetten uzak durmak demektir. İmsak dediğimiz şey, yatsı namazı vaktinin çıktığı ve sabah namazı vaktinin girdiği zaman dilimidir. İmsak için, “tan yerinin ağarması” ifadesi de kullanılır. Bu durumda tan yeri, Güneş’in doğmak üzere olduğu sırada, ufukta hafifçe aydınlanan yer demektir.
İftar vakti ise, oruç yasaklarının sona erdiği, Güneş’in batma vaktidir. Bu zamanla birlikte akşam namazının vakti girmiş olur.
Orucun Önemi
Oruç ibadeti, farziyeti Kitap Sünnet ve İcmâ ile sabit olmuş, İslam’ın beş temel şartından biri olan bir ibadettir. Konuyla ilgili olarak Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Ey İnananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah'a karşı gelmekten sakınasınız diye, size de sayılı günlerde farz kılındı…(Bakara, 2/183-184).
Konuyla alakalı olarak Hz. Peygamber (sav), İslam’ın beş temel esas üzere bina edildiğini zikrederek bunlardan birinin de Ramazan orucunu tutmak olduğunu ifade etmektedir. (Buhârî, “Îmân”, 2, 34, 37, 40; Müslim, "Îmân", 1, 19-22).
Ramazan orucunun farziyetine dair bütün İslam alimleri ittifak etmişlerdir. Bu konuda farklı düşünen olmamıştır.
Oruç Kimlere farzdır?
Akıllı, buluğ çağına erişmiş her müslümanın Ramazan orucunu tutması farzdır.
Akıl dediğimiz şey, insanı diğer canlılardan ayıran ve onu sorumlu kılan temyiz gücü, düşünme ve anlama melekesi demektir. Buluğ çağı ise kişinin, çocukluk devresinden çıkıp fiilen veya hükmen cinsî ergenlik kazanması demektir. Bu da erkeklerde on iki, kızlarda ise dokuz yaşının tamamlanmasıdır.
Oruç Tutmamayı Mübah Kılan Mazeretler
Bazı durumlarda kişi oruç tutulmayabilir. Bu durumlar şunlardır:
Sefer: Ramazan’da sefer mesafesi (en az 90 km.) bir yere gitmek için yola çıkacak olan kimse, geceden oruca niyet etmeyebilir. Fakat niyet ettikten sonra gündüzün yolculuğa çıksa bu yolculuk esnasında meşru başka bir mazereti bulunmazsa orucunu bozmamalıdır. Şayet orucunu, seferîliği başladıktan sonra bozarsa kendisine keffâret gerekmez, sadece kaza gerekir.
Hastalık: Oruç tuttuğu zaman, hastalığının artmasından veya uzamasından endişe edilen kimse ile hastalığı sebebiyle oruç tutmakta zorlanan kişiler için, iyileştikten sonra kaza etmek üzere Ramazan ayında oruç tutmamalarına ruhsat tanınmıştır. Oruç tutması hâlinde hasta olacağı doktor tarafından bildirilen kimse de hasta hükmündedir.
Yaşlılık: Oruç tutamayacak kadar yaşlı olan kimseler, oruç tutmayıp yerine fidye verebilirler. İyileşme umudu olmayan hastalar da aynı hükme tabidir.
Gebelik ve Çocuk Emzirmek: Oruç tuttuğu takdirde kendisinin veya çocuğunun zarar görmesi muhtemel olan gebe veya emzikli kadınlar da, sağlık durumu oruç tutmak için elverişli olmayanlar arasında değerlendirilmiştir. Bu durumda olanlar da oruç tutmayabilirler. Durumları normale döndüğünde tutamadıkları oruçları kazâ ederler.
İleri Derecede Açlık ve Susuzluk: Açlık veya susuzluk sebebi ile beden ve ruh sağlığının ciddi derecede zarar görmesi söz konusu olan kimse orucunu bozabilir. Sağlık şartları düzelmesi hâlinde bozulan oruç Ramazan’dan sonra kaza edilir. (Din İşleri Yüksek Kurulu Fetvalar Kitabı, s. 285-286).
Yukarıda bahsi geçen bütün bu durumlarda, oruç tutmamayı mübah kılan mazeretler sona erdikten sonra tutulamayan oruçlar, gününe gün kaza edilir.
Orucun Geçerlilik Şartları
Tutulan orucun geçerli olabilmesi için, oruç tutmaya niyet etmiş olmak ve orucu bozacak şeylerden kaçınmak şarttır. Kadınlar için bütün bunlara ilaveten hayız ve nifas hallerinde bulunmamak gerekmektedir. Hz. Peygamber’in hanımlarından gelen bütün rivayetler bu tür durumlarda kadınların oruç tutmadıkları yönündedir. Bu durumda tutamadıkları oruçları daha sonra kaza ederler.
Diğer ibadetlerde olduğu gibi, Oruç ibadetinin geçerli olma şartlarından birisi de niyet etmektir. Dolayısıyla her türlü oruç için mümkün oldukça sabah vakti girmeden önce veya geceden niyet etmek en faziletli olandır.
Yukarıda verilen bilgilerle birlikte, Hanefilere göre Ramazan orucu, nafile oruçlar ve vakti belirtilmiş adak oruçlarının niyet etme vakti, gün batımından başlayıp ertesi günün kuşluk vaktine kadar hatta öğle namazı vaktinin girmesinden az önceki vakte kadar devam eder. Öğle vakti girdikten sonra artık hiçbir oruca niyet edilmez.
Şâfîiler’e göre ise Ramazan orucu, kazâ orucu ve adak oruçlarına geceden niyetlenmek şarttır. Fakat nafile oruca zevalden önceye kadar niyetlenmek caizdir.

Gitti balonlar! Gitti balonlar!
Editör: TE Bilişim