Herkesin bir vücut kokusu vardır. Yeni doğan bir bebeğin, çoğu insan tarafından sevilen bir kokusu olduğu gibi. Çocukluk, gençlik ve yetişkinlik dönemleri boyunca bu durum değişmektedir Bu yönde yapılan çalışmalar cildimizdeki ter, bakterilerin etkisi ve diğer doğal süreçler nedeniyle oluşmaktadır.
BU DEĞİŞİMLER BİYOLOJİK VE EVRİMSEL AÇIDAN DA ANLAMLIDIR
Uzmanlar tarafından bu kokunun, insan vücudunda doğal olarak bulunan nonenal adlı kimyasal maddenin, kimyasal formülü aynı ancak atomların bağlanma düzeni farklı olan 2-nonenal versiyonundan kaynaklandığını söylüyor. 2-noneal molekülü, 40 yaş civarında vücutta üretilmeye başlar ve yaşlandıkça miktarı artar. Bu durum, ciltteki kimyasal süreçlerin ilerleyen yaşla birlikte farklılaşmasından kaynaklanır.
PEKİ BU NEDEN OLUR?
Cildimiz, dış dünyayla vücudumuz arasında oluşturduğu bariyeri güçlendirmek için çeşitli yağ molekülleri üretir. Uzmanların açıklamasına göre Vücudumuzda iki ana ter bezi vardır. Bu iki ter bezi tüm vücutta yaygın olan ekrin bezleri ve sadece saçlı derilerde, koltuk altı ve genital bölgede bulunan apokrin bezleridir. İlerleyen apokrin bezlerin aktivitesi azalabilmektedir ancak azalan bu aktivite, cilt yüzeyindeki yağı asitleri ve mikroflora dengesindeki değişimlerle birleşerek farklı koku bileşimlerine neden olmaktadır.
Yaşamla birlikte, sağlık problemleri de bunu etkilemektedir. Kilo alımı, Menopoz, hormonsal değişiklikler, karaciğer hastalığı veya böbrek hastalığı gibi rahatsızlıklar da terlemenin artmasına neden olabilir ve bu da vücut kokusunun artmasına neden olabilir.
SADECE İNSANLARDA DEĞİL
Bu durum sadece insanlarda gözükmez. Hayvanlar âleminde de gözükür. Örneğin fare, geyik veya sincap gibi türlerde yaşlı bireylerin farklı kokular yaydığı bilinmektedir.
