Ahmet Ümit, 30 Eylül 1960 tarihinde Gaziantep’te dünyaya geldi. Yedi çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olan Ümit’in çocukluk yılları, emekçi bir ailenin sıcak ortamında geçti. Babası Mehmet Bey ve annesi Fatma Hanım, yaşamını kilim ticareti ve terzilik yaparak sürdürüyordu. Büyük büyükbabası ise Sarıkamış Harekatı sırasında hayatını kaybetmişti.
Ahmet Ümit, 18 yaşına kadar Gaziantep’te yaşadı. Henüz 14 yaşındayken sol-sosyalist düşüncelerle tanıştı ve 1970’lerin çalkantılı siyasi atmosferinde aktif bir şekilde yer aldı. Siyasi faaliyetleri nedeniyle lise son sınıfta okuldan uzaklaştırıldı ve öğrenimine Diyarbakır Ergani’de devam etmek zorunda kaldı.
1979 yılında Marmara Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünü kazanarak İstanbul’a adım attı. Öğrencilik yıllarında politik mücadelesine devam eden Ümit, yaşadığı bir bombalı saldırıdan tesadüfen kurtulmuş ve bu olay hayatının seyrini derinden etkilemiştir.
SİYASİ DURUŞU
Ahmet Ümit’in siyasi kimliği, genç yaşlarında şekillenmiş ve hayatı boyunca sol-sosyalist düşüncelerle yoğrulmuştur. 1980 darbesine karşı duruş sergileyen Ümit, 1982 Anayasası'na hayır kampanyasına da katılmıştır. Yazar, bu yönüyle Türkiye’nin aydınlık yüzlerinden biri olarak gösterilmektedir.
MOSKOVA YILLARI
1983 yılında üniversiteden mezun olan Ahmet Ümit, 1985'te Türkiye Komünist Partisi tarafından Moskova’ya gönderildi. Moskova Sosyal Bilimler Akademisi'nde eğitim aldı. Ancak burada, hayalini kurduğu komünist düzenin idealize ettiği gibi olmadığını gözlemledi. Tekdüze ve mutsuz bir toplum yapısıyla karşılaşması, onu aktif siyasetten koparıp yazarlığa yönlendirdi.
İlk hikayesi 1985 yılında, Prag’da yayımlanan uluslararası bir dergide okurla buluştu. Bu deneyim, Ahmet Ümit’in yazar kimliğinin temel taşlarını oluşturdu.
EDEBİYAT SERÜVENİ
1989 yılında ilk şiir kitabı Sokağın Zulası yayımlandı. İlk romanı Çıplak Ayaklı Gece ise 1992’de okuyucuyla buluştu ve Ferit Oğuz Bayır Düşün ve Sanat Ödülü’ne layık görüldü.
Ahmet Ümit, Türkiye’deki politik atmosferin etkisiyle uzun yıllar yoğun bir adrenalin içinde yaşadığını, bu yüzden de yazın hayatında polisiye türüne yöneldiğini belirtir. Ali Taygun'un yönlendirmesiyle polisiye romanlar kaleme almaya başlamıştır.
1996 yılında yayımlanan Masal Masal İçinde kitabı, annesinin anlattığı masallardan esinlenerek ortaya çıkmıştır ve yazarın en değer verdiği eserlerinden biridir. Aynı yıl çıkan Sis ve Gece romanı ise uluslararası platformda yankı bulmuş ve Yunanistan’da çevrilerek yayımlanan ilk Türk polisiye romanı olmuştur.
BÜYÜK BAŞARILAR
2010 yılında çıkan İstanbul Hatırası, 100 bin baskı yaparak Ahmet Ümit’in kariyerinde bir dönüm noktası oldu. Zamanla kitaplarının satış rakamları artarak büyüdü.
En çok satan eserleri arasında:
İstanbul Hatırası
Beyoğlu’nun En Güzel Abisi
Masal Masal İçinde
Kayıp Tanrılar Ülkesi
Bab-ı Esrar bulunuyor.
Ümit’in kitapları 34 farklı dile çevrilmiş ve dünya çapında büyük bir okuyucu kitlesine ulaşmıştır.
SİNEMA VE TELEVİZYON UYARLAMALARI
Ahmet Ümit'in bazı eserleri beyazperdeye de uyarlandı. Sis ve Gece, Bir Ses Böler Geceyi, Komiser Nevzat, Şeytan Ayrıntıda Gizlidir, Çalınan Ceset ve Karanlıkta Koşanlar gibi yapıtları sinema ve televizyon dünyasında yer buldu. Ayrıca 2019'da vizyona giren Merhaba Güzel Vatanım filminin senaryosunu yazdı.
