Muzaffer Ozak, 1926 yılında İstanbul'un Karagümrük semtinde dünyaya gelmiş, Türk tasavvufunun önemli simalarından birisi olarak tanınmıştır. Babası II. Abdülhamid'in huzur hocalarından olan Mehmed Efendi, annesi ise Halvetî şeyhlerinden Seyyid Hüseyin Efendi'nin torunu olarak dini bir ortamda büyümüştür. Babasının vefatından sonra ailesinin himayesini Şeyh Abdurrahman Sâmî-i Saruhânî üstlenmiş ve Ozak, on iki yıl boyunca onun yanında eğitim almıştır. Yedi yaşında Kur'an-ı Kerim'i ezberlemiş, çeşitli hocalardan dini dersler almıştır.
Muzaffer Ozak, özellikle sahaflıkla ilgilenmiş, sahaflık üzerine derin bir bilgi birikimi oluşturmuş ve İstanbul'da önemli bir kitap koleksiyonu oluşturmuştur. Aynı zamanda vaizlik yaparak otuz yıl boyunca birçok camide görev almış, dini bilgilerini insanlarla paylaşmıştır. Ozak, sadece Türkiye'de değil, yurtdışında da tanınmış bir şahsiyet haline gelmiş, birçok Avrupa ve Amerikan ülkesinde tasavvuf sohbetleri düzenlemiştir. Özellikle Batı dünyasıyla kurduğu dostane ilişkiler sayesinde, İslam'ı tanıtmak amacıyla çeşitli davetler almıştır.
Muzaffer Ozak'ın, müziğin tasavvuf üzerindeki olumlu etkilerinin farkında olarak Fransa ve Almanya'da düzenlediği etkinliklerde Halveti Âyîn-i Şerîfi'ni icra etmesi, onun tasavvufa olan derin ilgisini ve Batı dünyasında İslam’ı tanıtma çabalarını gözler önüne sermektedir. Aynı zamanda New York ve Columbia Üniversitelerinde de Halveti ayinleri icra etmiş, tasavvuf programları düzenleyerek geniş bir dinleyici kitlesi oluşturmuştur.
Eserleri arasında Ziynetü’l-Kulûb, İrşad, Envâru’l-Kulûb, Safiyye Sohbetleri, Aşk Yolu Vuslat Tarîki gibi önemli kitaplar yer almaktadır. Muzaffer Ozak, 13 Şubat 1985'te İstanbul'da vefat etmiş ve Karagümrük'teki Nureddin-i Cerrahî Türbesi'ne defnedilmiştir.
Ozak, İslam’ın sevgi ve barış mesajlarını yaymak adına gerçekleştirdiği uluslararası etkinliklerle, hem Türkiye’de hem de dünya çapında önemli bir kültürel miras bırakmıştır.