MHP Yozgat İl Başkanı Irgatoğlu'ndan "yanlış haber" tepkisi! MHP Yozgat İl Başkanı Irgatoğlu'ndan "yanlış haber" tepkisi!

Yozgat Cumhuriyet Alanı’nda partilileri ile toplanarak basın açıklaması yapan AK Parti Yozgat İl Başkanı Yusuf Başer, ‘’Motivasyonunu 27 Mayıs darbesinden alan 28 Şubat; bir darbenin tarihi olduğu gibi vesayetin, antidemokratikliğin, karanlık bir zihniyetin de ismi olarak tarihe geçmiştir. 28 Şubat’ta sözde “irtica tehdidi” ile medya, darbeci zihniyete ram olarak ‘Topyekün Savaş’ manşetleri atmış, Ankara sokaklarında tanklar yürütülmüş, anti-demokratik MGK kararları alınmış, ‘demokrasiye balans ayarı’ denilerek dönemin hükümeti istifaya zorlanmıştır’’ diye konuştu. Başer, 28 Şubat Post-Modern darbesinin insanları ayrımcı, ötekileştirici, insan haklarına aykırı uygulamalara maruz bıraktığını, milyonlarca insanın hayatını kararttığını ve bu karanlık sürecin en büyük mağdurlarının kadınlar ve genç kızlar olduğunu belirtti. Darbeciler tarafından kurulan ikna odalarında nice kadının inançlarının hiçe sayılarak, horlanıp baskıya maruz bırakılarak başörtülerini çıkarmaya zorlandığını söyleyen Başer, ‘’Bu odalarda psikolojik baskılara maruz bırakılan kızlarımızın çoğu üniversitelerdeki, liselerdeki eğitimlerini yarıda bırakmak zorunda kalmış ve etkisi bugün dahi süren travmalar geçirmiştir. Getirilen kanunsuz başörtüsü yasağı ile kadınların çalışma hayatında var olmaları engellenmiştir. Siyasi görüş ve inancından dolayı insanların; çalışma, eğitim, ibadet, düşünce ve ifade özgürlükleri gibi temel hakları ellerinden alınmıştır. Ülkesi, milleti için çalışan ve üreten sermaye dahi kategorize edilerek ‘Yeşil sermaye’ adı altında ötekileştirilmiştir. 28 Şubat darbesi, vesayetçi sistemin ilk tezahürü değildir; maalesef sonu da olmamıştır. 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi de aynı kaynaktan beslenen vesayetçi sistemin dışa yansıyan bir suretidir. Ülkemizde yaşanan bazı gelişmelere ve dillendirilen, mırıldanılan, hayali kurulan özlemlere bakılırsa 28 Şubat zihniyeti ne yazık ki bazı mahfillerde hala diriliğini korumaktadır.
Devletimizin 28 Şubat’ın acılarını sağaltmak ve iyileştirmek adına yaptığı muazzam çalışmalarına rağmen bu zihniyetin söylemleri, eylemleri ve kamuflajlı darbe yılları nostaljileri; kabuk bağlayan yaralarımızı kanatmaktadır’’ dedi. Başer, vesayetçi zihniyetle mücadelelerinin devam edeceğini dile getirerek, ‘’ 28 Şubat için ‘bin yıl sürecek’ diyenler unutmasın ki 28 Şubat bin yıl sürmedi; ancak biz 28 Şubat’ı bin yıl geçse de unutmayacağız. Demokrasimize ve Milli İrade’ye her zaman sahip çıkacağız. 15 Temmuz Darbe girişiminde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, Milletimizle beraber gösterdiğimiz mücadele bunun ispatıdır. Bu vesile ile ülkemizde 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat, 15 Temmuz gibi insan onurunun, insan haklarının, demokrasi ve değerlerimizin hiçe sayıldığı günlerin bir daha yaşanmaması için var gücümüzle çalışmaya devam ediyor, 20 yıldır her şartta ve koşulda özellikle darbeler karşısında yanımızda olan milletimize şükranlarımızı sunuyoruz’’ şeklinde konuştu. 
’28 ŞUBAT’IN FAİLLERİ, KIZ ÇOCUKLARININ OKULLARIN KAPISINDA AKITTIKLARI GÖZYAŞLARINDA BOĞULMUŞLARDIR’
AK Parti Yozgat Kadın Kolları İl Başkanı İlknur Ünal ise Türkiye siyasal tarihinin darbeler yaşadığını ve ağır bedeller ödediğini, yaşanan her darbenin de Türkiye'yi daha da geriye götürdüğünü ifade ederek, ‘’Milletin vicdanında derin yaralar açan 28 Şubat süreci, demokrasiye ve sivil siyasete yönelik bir suikast olarak gerçekleşmiş, milletin iradesine olduğu kadar kalkınma çabasına da engel olmuş gerici ve ilkel bir tertiptir. 28 Şubat’ta kadınların ve kız çocuklarının en temel hakkı olan eğitime erişimine acımasızca set koyanlar, bugün kimseye kadın hakları dersi vermeye kalkmasınlar. ‘Bin yıl sürecek’ dedikleri 28 Şubat’ın failleri, kız çocuklarının okulların kapısında akıttıkları gözyaşlarında boğulmuşlardır’’ dedi. Ünal, Birtakım siyasi mühendislik projeleri ile Türk siyasetini manipüle etmeye çalışan 28 Şubatçılara en büyük dersi 3 Kasım 2002 tarihinde yapılan seçimde ‘Yeter, söz de karar da milletindir’ diyerek AK Parti’yi iktidara taşıyan milletin verdiğini belirtti. Aziz milletin, büyük ve güçlü Türkiye’yi hedef alan darbelere tıpkı 28 Şubat ve 15 Temmuz’da olduğu gibi her zaman dur diyeceğini ve taviz vermeyeceğini söyleyen Ünal, ‘’Milletimizin her seçimde büyük teveccüh gösterdiği AK Parti, 12 Eylül başta olmak üzere tüm darbe faillerinin yargılanmasını sağlamıştır. Yeni yönetim sistemimizle siyasal yapımız güçlendirilerek vesayet tümüyle yok edilmiştir. Bu duygularla ülkemizin demokrasisinde büyük yaralar açan 28 Şubat’ı 25’inci yılında bir kez daha kınıyoruz. Siyasi mühendislik projeleri ile Türk siyasetini manipüle etmeye çalışanlar şunu bilsin ki, Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da, millet iradesinin saygınlığına asla gölge düşürmeyecek ve demokrasimize yapılan her türlü müdahaleye en sert karşılığı aziz milletimizle birlikte vereceğiz’’ diye konuştu. 
‘TARİHE BİRER KARA LEKE OLARAK GEÇTİLER’
Milli iradeye ait gücü gasbetmeyi hedefleyenlerin, Türkiye'nin refahına, kalkınmasına ve milletin değerlerine karşı işledikleri suçlar dolayısıyla tarihe birer kara leke olarak geçeceklerini söyleyen AK Parti Gençlik Kolları Başkanı  Yaşar Taşdemir ise ‘’ Kadınların başörtüsü olduğu için okullara sokulmadığı, dinini vecibelerini yerine getirmek isteyen insanların adeta kamusal alandan silindiği, var olan toplumsal düzeni korku ve tehlike mantığına endeksleyen kararların kâğıda döküldüğü günün adıdır 28 Şubat. Milli irade üzerine vesayet odaklarının ekonomik, siyasi, askeri ve hak-hukuki yönden çöktüğü bir dönemdi. Türkiye çok ciddi bedeller ödedi. Sokakta gezen her ferdin hissettiği bir dönemdi açıkçası bu. Üniversitedeki öğrencisinden tutun, kamu veya özel sektörde çalışanlara kadar; onun dışında siyasilerin kapatma davasıyla siyasetten uzaklaştırılmaları; Cumhurbaşkanımızın bir şiir okumasıyla hapse girmesi. Bunların hepsi 28 Şubat dönemindeki vesayet odaklarının Türkiye’ye yapmaya çalıştıkları ve oldukça yoğun yaşanan bir dönemdi ama bu dönemden Türkiye bedel ödese de çıktı. Türkiye çok değişti. Özgürlükler, adalet, insan haklarında o günlerle kıyaslanmayacak bir noktaya geldi. İnsanların inançlarını, düşüncelerini, istediği gibi giyinmelerini, özgürlüklerini yaşayabildikleri bir Türkiye var artık. Siyasetin artık sadece milletin iradesiyle şekillendiği, vesayet odaklarından güç almadığı ve milletin iradesinin dışında da başka bir güce teslim olmadığı bir siyaset anlayışı var artık’’ diye konuştu. 
’28 ŞUBAT, BAŞÖRTÜLÜ KIZLARIN ÜNİVERSİTELERE ALINMADIĞI GÜNÜN YIL DÖNÜMÜDÜR’
28 ŞubatPostmodern darbenin üzerinden 25 yıl geçtiğini hatırlatan AK Parti Merkez İlçe Başkanı Ahmet Gökhan, ‘’O günleri görmek için 1997 yılında Milli Güvenlik Kararlarının alındığı toplantının gündemine bakmak yeterli olacaktır. O günlerde toplantının bir numaralı gündemi Türkiye genelinde cami, vakıf, dernek ve tarikatların irticai faaliyetinin takibi, irticai faaliyet gösteren personelin ordudan ihracı, yani Allah’ın emrini yerine getiren namaz kılan personelin ihracı, Kuran kurslarına 8 yıllık eğitimini bitirmeyen çocukların alınmayacak olması yani çocukların Kuran’dan ve İslam’dan uzak tutulması, İmam Hatiplerde dahi olmak  üzere bütün okullarda başörtüsü yasağının uygulanması yani İslami nefretlerinin yasal boyuta taşınması, kamu kurumlarında ve TSK’da başörtüsü yasağı uygulanması hatta başörtülü ziyaretçi bile alınmaması ve Sincan'da İsrail’i kötüleyen ve Filistin halkını savunan tiyatroyu yapanlar yargılanacak gibi kararlar alındı. Unutulmamalıdır ki bugün ülkemizde yaşayan Müslümanlara yapılan zulümlerden sadece biri olan başörtülü kızların üniversitelere alınmadığı günün yıl dönümüdür’’ dedi. •Sümeyye İlhan•
 

Editör: TE Bilişim