SEVGİ, tüm kapıları açan sihirli bir anahtardır. Yaşamdaki en güçlü, en etkili ve en olumlu duygudur. Onun gücü her şeyin üstündedir.
Sevgi çıkarsız bir duygudur. Çıkar için gösterileni sözde sevgidir, dolayısıyla hiçbir anlam taşımaz. Sözde sevgi her yönüyle sahtedir, aldatmaya yöneliktir. Tilkinin kargaya ağzındaki peyniri almak için yaptığı övgü, gösterdiği sevgi gibidir.
Augustinus, “Sevgi ruhun güzelliğidir.” diyor. Doğru; ruhu kötülüklerle dolu olan, ince hesaplar peşinde koşan birinden sevgi beklenebilir mi?..
Madame de Scuder’nin söylediği çok hoşuma giden bir sevgi sözü vardır: “İnsan sevmeye başladı mı yaşamaya da başlar.” Gerçekten sevgi, insanı mutlu kılan ve yaşama bağlayan önemli bir duygudur. İnsan olduğumuzu bu duyguyu yaşayarak anlarız.
Sevginin karşılıklı olanı çok daha değerlidir kuşkusuz. Ancak en güzel ve değerli sevgi, herhangi bir karşılık beklemeksizin gösterilenidir. Cenap Şehabettin’in deyişiyle, “Yalnız seni sevenleri sevmek, sevgi değil; değiş tokuştur.”
Sevgi, seveni de sevileni de mutlu kılar ve kartopu gibi yuvarlanarak büyür; giderek her yanımızı sarar. Ne denli güzel, ne denli hoşa giden bir durumdur bu. Keşke her zaman sevginin tutsağı olsak.
Sevgi, kişileri ve toplumu birleştirip bütünleştirir. Sevginin gücüyle birleşenler, yarınlarına daha güven ve umutla bakarlar. Bu yüzden James Ailen’in dediği gibi; “Sevgiyle düşünün, sevgiyle konuşun, sevgiyle davranın; o zaman her gereksinim karşılanacaktır.”
Sevgi evrensel bir açılımdır. Dil, inanç, ırk ayrımı gözetmeksizin tüm insanları kapsar. Bu yönüyle hümanizma olarak adlandırılan insancıllıktır. Dolayısıyla barışa yol olur, ulusları da birbirine bağlar.
Sevgi bencillikle ters orantılıdır. Başka bir deyişle bencillik sevginin baş düşmanıdır. Çünkü benciller, yalnızca kendilerini sever ve düşünürler. Ama bilmezler ki Friedrich Schiller’in vurguladığı gibi; “Sevgi, insanı birliğe; bencillik ise yalnızlığa götürür.'' Yine bilmezler ki Leo Buscaglua’nın anlatımıyla; “Sevgi her zaman kolların açık duruşudur, sevgi için kollarınızı kaparsanız kendiniz dışında tutacak hiçbir şey kalmadığını görürsünüz .”
Sevgi sorunların çözücüsüdür. Mevlana bunu şöyle dile getiriyor: “Bulanık ve tortulu sular, sevgiyle arı ve duru duruma gelir.” Çünkü sevgi; karamsarlığı, kuşkuları, kaygıları, sorunları, kısacası her türlü olumsuzluğu etkisizleştirir.
Işığın karanlığı ortadan kaldırdığı gibi, sevgi de nefreti yok eder. Sevginin olduğu yerde nefret barınamaz. Sevgi; sel olur, kar olur, tipi olur; nefretin o kara yüzünü silip süpürür.
Sevgi, dört mevsim yapraklarını koruyan bir ağaç gibidir. Hiçbir zaman gücünü yitirmez. Bu gücü yürekten ve gönülden alır. Sevgiyi yaşatan da bu özelliğidir.
Oscar Wilde diyor ki: “Sevgiyi yüreğinden eksik etme. Sevgisiz yaşam; bütün çiçeklerinin ölmüş olduğu, güneş olmayan bir bahçe gibidir.”

“Seviyorum seni,
Ekmeği tuza banıp yer gibi.
Geceleyin ateşler içinde uyanarak
Ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi.” diyen Nazım Hikmet Ran gibi, yüreğiniz ve gönlünüzden sevgi eksik olmasın.