1988 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Çiğdem Taştan, müzik kariyerine Anadolu’nun zengin kültür mirası ve Balkan ezgilerini harmanlayarak ulusal ve uluslararası alanda adından söz ettiren bir sanatçı olarak tanınıyor. Baba tarafından Tokat Reşadiye Saraykışla kökenli olan Taştan, anne tarafından ise Giresunlu. Bu iki kültürden gelen güçlü bağlar, sanatına yansımış durumda. Aslen Tokatlı olan Taştan, Anadolu halk müziğine olan ilgisini çocukluk yıllarında kazandı. Yaz tatillerini Tokat’ın Reşadiye ilçesinin Saraykışla köyünde geçiren sanatçı, burada halk müziğiyle tanıştı.
İstanbul'da lise eğitimini tamamlayan Taştan, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun oldu. Üniversite sonrası, bağlama virtüözü Çetin Akdeniz ile tanışarak Mavi Nota Halk Türküleri Topluluğu’nda müzik kariyerine adım attı. Bu topluluk, Taştan’ın halk müziğine olan sevgisini pekiştirdi ve onu farklı coğrafyalara yönlendirdi.
Balkan müziği ile tanışması, sanatçının kariyerinde yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Makedonya’da 3 ay kalan Taştan, burada Balkan müziği hakkında derinlemesine bilgi edinerek, bu kültürlerin müzikal mirasını repertuvarına dahil etti. Üsküp Mandolin Orkestrası ile 2014 yılında konserler veren Taştan, Balkan ezgilerini Türk halk müziği ile harmanlayarak büyük beğeni topladı.
2015 yılında TRT ekranlarında yer alan Çiğdem Taştan, bu sayede geniş bir kitle tarafından tanındı. Halk müziği eserlerini seslendirdiği programlarla ulusal düzeyde beğeni kazanan sanatçı, Paul Dwyer ile yaptığı iş birliğiyle kariyerinde önemli bir dönüm noktasına ulaştı. İkili, “Magusa Limanı” ve “Keltepe’nin Taşları” gibi eserlerle büyük takdir topladı. Bu performanslar, Taştan’ın Anadolu ve Balkan müziğine olan hakimiyetini gözler önüne serdi.
