6 Temmuz 1907’de Meksika’nın Coyoacán bölgesinde doğan Kahlo, yaşamı boyunca geçirdiği sağlık sorunlarına rağmen sanatını ve mücadelesini bırakmadı.
Henüz altı yaşında çocuk felci geçiren Frida, 18 yaşında ise bir otobüs kazasında ağır yaralandı. Omurga ve pelvis bölgesinde ciddi hasarlar oluşan sanatçı, hayatının büyük bir kısmını hastanelerde ve korseler içinde geçirmek zorunda kaldı. Bu süreçte resme yönelen Kahlo, kendi acısını ve iç dünyasını yansıtan otoportreleriyle tanındı.
1929 yılında ünlü ressam Diego Rivera ile evlenen Frida, fırtınalı bir evlilik yaşadı. Aldatmalar ve sağlık sorunları nedeniyle çift ayrılıp tekrar bir araya geldi. Sanat hayatında ise büyük başarılar kazandı. 1938’de New York’ta, 1939’da Paris’te sergi açtı ve büyük ilgi gördü.
Sanatında Meksika kültürü ve devrimci kimliği ön plana çıkaran Kahlo, sürrealist olarak anılsa da bunu reddederek eserlerinin gerçek acıları yansıttığını vurguladı.
Hayatının son yıllarında sağlığı giderek kötüleşen ressam, 1953’te bacağının kesilmesiyle büyük bir çöküş yaşadı. 13 Temmuz 1954’te hayatını kaybeden Kahlo’nun külleri, doğduğu ve yaşadığı “Mavi Ev”de muhafaza edilmektedir.
