Yazar, yaptığı yazılı açıklamada, kırmızı et tüketiminin bireysel olarak artacağını hatırlatarak, kurban dolayısı ile tüm vatandaşların kan kolesterol seviyelerinin ister istemez yükseleceğini belirtti.
Yazar, şunları kaydetti:
''Bu duruma kış aylarını yaşadığımız şu günlerde iklim gereği egzersiz kısıtlılığı ilave edilirse, sanırım durumun ciddiyeti daha iyi anlaşılacaktır. Bilindiği üzere, kalp?damar hastalıkları, özellikle koroner arter tıkanıklıkları, kolesterol yüksekliği ile doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle etleri pişirmeden önce mutlaka yağlarını iyice temizlemeli, az tuz ile pişirmeli, yerken ise mutlaka çiğneme süresini uzun tutmalıyız. Beynimizdeki doyma merkezi çiğneme süresi ile doğru orantılı olarak uyarılmakta ve otomatik olarak, az gıda ile doyuma ulaşılmaktadır. Bilinenin aksine tüm kırmızı etlerde eşit miktarda kolesterol bulunmamaktadır. Bu durumu örneklersek, sığır eti 100 gramında 99 miligram kolesterol içerirken, yaşı daha genç dana eti 90 miligram, koyun eti ise 100 gramında 70 miligram kolesterol içermektedir. Görüldüğü gibi etlerdeki kolesterol miktarları eşit değil yüzde 30'lara varan farklılıklar içermektedir. Pratik olarak hayatımıza uygularsak, kan kolesterolü sınırda veya yüksek olan vatandaşlarımız, özellikle yaşlı insanlar mutlaka küçükbaş hayvan eti tüketmeliler.''
Tatlı ve hamur işi tüketimlerindeki artışlara da dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Hayrullah Yazar, ''Özellikle obeziteye meyilli bireylerde, bayramlardaki düzensiz beslenme şekilleri diyabetin ortaya çıkmasını tetiklemekte olup, içinde bulunduğumuz kış aylarında ise bu durum ayrıca önem arzetmektedir. Diyabetin sistemik bir hastalık oluşu ve tüm yaşamı etkilemesi ise konunun ne denli önemli olduğunu göstermesi açısından sanırım yeterlidir'' dedi.
Editör: TE Bilişim
