Serviks kanserinin, dünya genelinde kadınları en çok etkileyen, etkili tarama yöntemleriyle erken tanınıp tedavi edilebilen ve böylelikle hastalığa bağlı ölüm oranlarının büyük oranda azaltılabildiği kanser türlerinden biri olduğunu belirten İl Sağlık Müdürü Dr. Fatih Şahin, ocak ayının Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı olarak belirlenerek dünyanın birçok ülkesinde hastalığa dikkat çekildiğini söyledi. Şahin ocak ayının Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı olduğunu belirterek, "Bir ülkede rahim ağzı kanserinden kaynaklı ölümü engellenen kadın sayısı o ülkenin sağlık hizmetleri yönünden gelişmişliği ve kadına verilen değer ile doğru orantılıdır. Rahim ağzında gelişen bir kanser türü olan Rahim ağzı Kanseri, tarama yöntemleri ile erken tanı alarak hastalığa bağlı ölüm oranlarının büyük oranda azaltılabildiği kanıtlanmıştır. Bu nedenle Bakanlığımız buna yönelik kapsamlı sağlık programlarının içine Rahim ağzı Kanser taramalarını da alarak büyük bir başarı ile yürütmeye devam etmektedir. Ocak ayı Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı olarak belirlemiş olup dünyanın birçok ülkesinde hastalığa dikkat çekmek üzere Farkındalık etkinlikleri düzenlenmektedir Ülkemizde de bu farkındalık etkinlikleri tüm illerimizde yapılarak halkımıza bu konuda bilinçlendirip tarama programlarımız tanıtılmaktadır.  Tarama ve erken teşhis ile tedavisi yüzde yüz mümkün olan rahim ağzı kanseri, günümüzde kanserden ölüm nedenleri arasında çok geride yer almaktadır. Rahim ağzı kanseri HPV ile ilişkili olan en yaygın hastalıktır. Neredeyse tüm rahim ağzı kanserleri HPV enfeksiyonu nedeniyle gelişmektedir. HPV ayrıca kadın ve erkeklerde cinsel organ ve ağız boşluğu kanserlerine de neden olmaktadır. HPV’nin tespiti, erken dönemde rahim ağzındaki kanser öncülü değişikliklere işaret ederek kanser teşhisini kolaylaştırmaktadır.  Günümüzde rahim ağzı kanserini önlemeye veya erken bulmaya yardımcı olmak üzere geliştirilmiş iki tarama testi yaygın şekilde kullanılmaktadır. Pap testi (veya Pap smear), uygun şekilde tedavi edilmezse rahim ağzı kanserine dönüşebilecek olan prekanseröz durumları (rahim ağzındaki hücre değişiklikleri) arama esasına dayanır. HPV testi ise bu hücresel değişikliklere neden olabilecek virüsün (insan papilloma virüsü) rahim ağzı hücrelerinde tespiti esasına dayanan bir testtir. Her iki test de son derece basit ve ağrısız işlemler olup aynı anda yapılmaktadır. Rahim ağzı kanseri Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ tarafından) “önlenebilen bir ölüm nedeni” olarak tanımlanmaktadır. Bu gerçekten hareketle tehlikeli olmasının yanında önlenebilir bir kanser olma özelliğini taşıyan bu hastalık için tüm dünyada tarama yapılması ve her ülkenin kendi kontrol politikasını oluşturması önerilmektedir. Ülkemizde uygulanan ulusal kanser tarama programı uyarınca, tarama standartlarımız doğrultusunda 30-65 yaş aralığındaki kadınlara her 5 yılda bir HPV ve Pap Testi uygulanmaktadır. Yapılan ilk test sonucu “hastalık yok” olarak değerlendirildiğinde; yani HPV testinin negatif olması veya Pap-smear patoloji raporunun normal gelmesi durumunda kişi bilgilendirilir. HPV testine göre, rahim ağzı kanseri yapan virüsü taşımadıkları, Pap-smear testine göre, alınan sürüntüde kanser öncülü hücrelerin olmadığı bilgisi verilir. Bu sonuçlar rahim ağzı kanseri olmadığını veya ileride asla olmayacağını garantilemez. Kişi, 5 yıl sonra tekrar rahim ağzı kanseri taramasına davet edilir. Pozitif olgular ise teşhis merkezlerimize ileri tetkik için gönderilmektedir. Ülkemizde rahim ağzı kanseri taramaları ücretsiz olarak Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerinde (KETEM, Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM), Toplum Sağlığı Merkezlerinde (TSM) ve Sağlıklı Hayat Merkezlerinde (SHM) yapılmaktadır. Bakanlığımız ve Bilim kurulunun hazırlamış olduğu COVID-19 pandemisinde Enfeksiyon Kontrol Önlemleri Rehberi doğrultusunda gerekli önlemler alınarak kanser taramaları devam etmektedir. 
 

Yerköy'e yeni hizmet! Yerköy'e yeni hizmet!
Editör: TE Bilişim