Başkan Eroğlu, hemşire ve ebelerde aşırı nöbet ve uzun çalışma sürelerinin iş kazası riskini artırdığını vurguladı.
Sağlık Sen’in yaklaşık 10 bin sağlık çalışanının katılımıyla gerçekleştirdiği “İş Yeri Kazaları” başlıklı araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Eroğlu, “24 saat kesintisiz hizmet gerektiren sağlık sektöründe yetersiz istihdam ve iş yükü, hemşire ve ebelerin nöbet tutma sıklığını artırıyor. Bu durum, düzensiz yaşam süren yorgun personelin iş kazası yaşama ihtimalini yükseltiyor. Uykusuzluk ve yorgunluğa bağlı dikkat dağınıklığı da iş kazalarını artıran önemli bir etken” dedi.
İŞ YÜKÜ ARTTIKÇA KAZA RİSKİ DE ARTIYOR
Araştırma verilerine göre, son bir yıl içinde iş kazası geçirdiğini belirten hemşire ve ebelerin yüzde 63,5’i kas-iskelet sistemi yaralanmaları (ağır kaldırma, düşme, çarpma vb.) yaşarken, yüzde 51,2’si iğne batması, yüzde 42,6’sı kan veya vücut sıvısı teması, yüzde 38’i ise kesici-delici aletle yaralanma vakası yaşadığını bildirdi.
Eroğlu, “Haftalık 60 saat ve üzeri çalışan sağlık personelinin iş kazası riski, 40 saat çalışanlara göre üç kat daha fazla. Aynı zamanda görev tanımı dışında çalıştırılan personellerde iş kazası oranı da belirgin şekilde artıyor” ifadelerini kullandı.
"GÖREV TANIMLARI NETLEŞTİRİLMELİ, İSTİHDAM ARTIRILMALI"
İş kazalarını önlemeye yönelik önerilerini de paylaşan Eroğlu, şunları kaydetti: “Hemşire ve ebelerin görev tanımları net olmalı, bu tanımlara uygun görevlendirme yapılmalıdır. İstihdam oranları artırılarak iş yükü azaltılmalı, çalışma süreleri ve nöbet sıklığı düşürülmelidir. Ayrıca çalışanların iş ve aile yaşamı dengesini kurmalarını destekleyici sosyal politikalar hayata geçirilmelidir.”
Eroğlu, araştırmada ayrıca sağlık tesislerindeki dinlenme alanları ve sosyal imkânların çalışan memnuniyetini ve güvenliğini etkilediği, bu tür olanakların iyileştirilmesinin iş kazalarını önleme noktasında önemli katkılar sunduğunu söyledi.
